Türkiye, bu dev organizasyonda “Medeniyetlerin Altın Çağı” (Heyday of Civilizations) temasıyla inşa edilen özgün pavilyonuyla yer alacak. Yaklaşık 900 metrekarelik alana kurulan Türkiye Pavilyonu; geçmişin izlerini taşıyan, geleceği ise modern mimariyle yansıtan etkileyici bir tasarıma sahip. Pavilyonun ilham kaynağı ise, Orta Asya’dan bugüne taşınan ve hem Türk hem de Japon bayraklarında ortak sembollerle karşılık bulan “Kün-Ay” motifi oldu.
23 Nisan’da Türkiye Milli Günü Coşkusu
Türkiye’nin Expo’daki “Milli Günü”, anlamlı bir tarihe denk getirildi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlenecek etkinliklerle Türkiye’nin kültürel zenginliği, sanatı, gastronomisi ve yaratıcı potansiyeli Japonya ve dünya kamuoyuna sunulacak. Geleneksel sanat performansları, interaktif atölyeler, sergiler ve Türk mutfağından ikramlar, Türkiye’nin özgün değerlerini ziyaretçilerle buluşturacak.
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Expo’nun sadece bir kültürel buluşma değil, aynı zamanda diplomatik ve ekonomik ilişkileri güçlendirme fırsatı sunduğunu vurguladı. Bakan Bolat, “Kadim değerlerimizi ve çağdaş kazanımlarımızı dünyanın dört bir yanındaki insanlarla paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bugünün çocuklarının barış dolu bir dünya inşa edeceğine inanıyor; bu inançla geleceği hep birlikte kurmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ertuğrul Fırkateyni’nden Bugüne Uzanan Derin Dostluk
Türkiye Pavilyonunun önemli bölümlerinden biri, Türkiye ile Japonya arasındaki dostane ilişkilerin sembolü olan Ertuğrul Fırkateyni’ne ayrıldı. 1890 yılında II. Abdülhamid’in hediyelerini iletmek üzere Japonya’ya giden fırkateynin Kushimoto açıklarında batması sonucu yaşanan elim olay, iki ülke arasında güçlü bir tarihî bağın temelini attı. Bugün bu dostluk, ticaretten kültüre, teknolojiden eğitime kadar birçok alanda ortak projelerle derinleşiyor.
2024 yılında diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutlayan Türkiye ve Japonya, bu süreçte özellikle enerji, otomotiv ve teknoloji gibi stratejik sektörlerde ortak yatırımlarla dikkat çekti. 2024 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 5,4 milyar dolara ulaşırken; yürütülen Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EOA) müzakereleri ile iş birliğinin daha sürdürülebilir bir zemine taşınması hedefleniyor.
Pavilyon Tanıtımlarına İhracatçı Birlikleri Damga Vuracak
Expo süresince Türkiye Pavilyonunda, ülkemizin yedi bölgesinden öne çıkan sektörler ve ürünler dönüşümlü olarak tanıtılacak. İhracatçı Birlikleri koordinasyonunda yürütülecek bu tanıtım programıyla Türkiye’nin üretim gücü, yenilikçi çözümleri ve dünya pazarlarındaki rekabetçi yapısı vurgulanacak. Sayın Cumhurbaşkanı’nın himayelerinde yürütülen Expo 2025 Osaka çalışmaları, Türkiye markasının küresel düzeyde tanıtımına önemli katkı sunacak.
Sait Halim Paşa Yalısında düzenlenen tanıtım toplantısını Ekovitrin Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ekovitrin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şeref Özata takip etti. Toplantı sonrasında Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Görüşen Özata, bu tür organizasyonların Türkiye'nin dünya ekonomisindeki ağırlığına olumlu etkiler yapacağını söyledi.
Expo 2025: Yeni Ufuklara Açılan Kapı
Dünya ülkelerinin bir araya geldiği Expo 2025, küresel sorunlara ortak çözümler üretme misyonuyla hareket ederken; ülkelerin sosyal, teknolojik ve kültürel vizyonlarını uluslararası kamuoyuna sunmaları açısından da kritik bir platform. Türkiye, bu platformda geçmişten bugüne taşıdığı değerleri ve gelecek vizyonunu buluşturarak, barış, sürdürülebilirlik ve ilerlemeye dayalı bir geleceğe katkı sunmayı hedefliyor.
Türk-Japon İlişkileri ve EXPO 2025 OSAKA
1. Tarihsel ve Kültürel İlişkiler
Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkiler, Osmanlı dönemine kadar uzanır.
Ertuğrul Fırkateyni (1890), iki ülke arasında derin bir dostluk bağı kurmuştur.
1924'te resmen başlayan diplomatik ilişkiler, karşılıklı saygı ve iş birliğiyle gelişmiştir.
2. EXPO 2025 OSAKA ve Türkiye Milli Günü
23 Nisan 2025'te, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusuyla Türkiye'nin Milli Günü kutlanacak.
Kültürel etkinlikler (Türk dansları, sanat gösterileri, müzik), sergiler ve interaktif atölyeler düzenlenecek.
Türk mutfağının eşsiz lezzetleri Japon halkıyla paylaşılacak.
3. Ekonomik ve Ticari İlişkiler
Ticaret hacmi, 2014'te 3,8 milyar dolar iken, 2024'te 5,4 milyar dolara ulaşmıştır.
Türkiye'de 257 Japon şirketi faaliyet göstermekte ve toplam yatırım 3,1 milyar dolardır.
Japonya'nın küresel yatırımları (2 trilyon dolar) dikkate alındığında, Türkiye'nin payını artırması hedefleniyor.
4. Yatırım ve İş Birliği Fırsatları
Enerji, otomotiv, teknoloji, sağlık ve yenilenebilir kaynaklar öncelikli iş birliği alanlarıdır.
Türkiye'nin stratejik konumu, üretim altyapısı ve yenilikçi ekosistemi, Japon yatırımcılar için avantaj sağlıyor.
Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu'daki ortak müteahhitlik projeleri, küresel iş birliği potansiyelini gösteriyor.
Ukrayna ve Suriye'nin yeniden inşası sürecinde de Türk-Japon ortaklığı önemli rol oynayabilir.
