“İran petrolü veya petrokimya ürünlerinin tüm alımları derhal durdurulmalıdır” diyen Trump, bu açıklamasıyla bir kez daha kendisini küresel düzenin tek hakimi gibi konumlandırmaya çalıştı. Ancak bu tür çıkışlar, uluslararası ticaretin çok taraflı yapısını ve ülkelerin egemen karar alma haklarını görmezden geliyor.
Daha önce de benzer “tehdit diliyle” dünya kamuoyuna seslenen Trump, ekonomik yaptırımları bir dış politika aracı olarak kullanmakta ısrar ediyor. Fakat bu tür çıkışlar, ABD'nin güvenilirliğini sorgulatan ve küresel iş birliğini zedeleyen yaklaşımlar olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, tek taraflı yaptırımlar yerine diplomasi ve diyalog kanallarının açık tutulması çok daha sürdürülebilir ve adil bir yol.
Trump’ın açıklamaları, sadece İran’ı değil, onunla ticaret yapan diğer bağımsız ülkeleri de hedef alarak, dünya siyaseti üzerinde bir tür “patronluk” iddiası taşıyor. Ancak küresel düzende artık hiçbir ülke, diğerlerinin üzerinde sınırsız otorite kurma ayrıcalığına sahip değil.
