500 Bin Dolardan Başlayan Rüşvet Pazarlığı

6 Mayıs’ta gözaltına alınarak tutuklanan 24 yaşındaki Bodur’un ailesi, oğullarının sahne takvimi ve maddi kayıpları nedeniyle tahliye edilmesi için Gebze Adliyesi’nde girişimlerde bulundu. Aile, aynı suçtan birçok kişinin tutuksuz yargılandığını belirterek, tahliye talebinde bulundu. Ancak iddiaya göre bu görüşmenin ardından dosyaya bakan hakim O.Y., aileyi avukat E.A.’ya yönlendirdi.

İlk görüşme Ümraniye’de gerçekleşti. Avukat E.A., Bodur’un serbest kalabilmesi için 500 bin dolar rüşvet talep etti. “Hakim bey ile birlikte çalışıyorum, bu işi çözmek istiyorsanız bu bedeli ödemek zorundasınız” diyen avukat, pazarlığın ilerleyen süreçte 100 bin dolara kadar indiğini iletti. Rüşvetin 50 bin doları peşin, kalanı ise tahliyeden sonra ödenecekti.

Adalet Bakanlığı'na Gittiler, Tuzak Kuruldu

Rüşvet teklifini reddeden ve durumu yetkililere aktaran Bodur’un ailesi, 7 Mayıs’ta Adalet Bakanlığı ile temasa geçti. Harekete geçen İzmit Başsavcılığı ve emniyet birimleri, operasyon için düğmeye bastı. Aile, savcılık koordinesinde avukatla yeniden bağlantıya geçerek 100 bin dolarlık teklifi kabul ettiğini söyledi.

Buluşma İstanbul Çekmeköy’deki bir lokantada planlandı. Emniyet güçleri lokantayı sivil polislerle donattı, masalara gizli kamera ve ses cihazları yerleştirildi. Rüşvet olarak verilecek 50 bin doların seri numaraları tek tek kayda geçirildi.

Görüntülü Görüşme Delil Oldu, Avukat Suçüstü Yakalandı

Operasyon sırasında avukat E.A., rüşvet teklifini yineledi ve hakimin sürece dahil olduğunu vurgulamak için Hakim O.Y. ile defalarca görüntülü görüşme gerçekleştirdi. Tüm delillerin toplanmasının ardından operasyon gerçekleştirildi ve E.A. suçüstü yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde suçlamaları kabul eden avukat tutuklandı.

HSK Hakimi Görevden Uzaklaştırdı

Rüşvet skandalı sonrası Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Hakim O.Y. hakkında soruşturma başlattı ve görevden uzaklaştırma kararı aldı. Olay, yargıya güveni sarsan ciddi bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’nin en çok dinlenen genç sanatçılarından biri olan Lvbel C5’in adının karıştığı bu olay, sadece adli değil, ahlaki boyutlarıyla da kamuoyunda uzun süre tartışılacağa benziyor.