Palandöken, enerji verimliliği ve tasarrufun ülke ekonomisi için kritik bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Buzdolabındaki etin, sanayide kullanılan elektriğin tasarrufu pek mümkün değil. Sokak aydınlatmalarının veya dükkân vitrinlerinde kullanılan elektriğin azaltılması da oldukça zor. Ancak, bilinçli tüketimle avizelerdeki lamba sayısını düşürmek gibi küçük önlemler bir miktar katkı sağlayabilir. Öte yandan, akıllı binalarda her şey elektrikle çalışıyor ve tasarruflu cihazlar kullanılsa bile yüksek maliyetlerden kaçış mümkün olmuyor. Bu nedenle, esnaf ve sanatkârlara yönelik özel bir tarife uygulanarak faturaların düşürülmesi sağlanmalıdır. Böyle bir adım, enflasyonun daha da artmasını önlemek açısından da büyük önem taşıyor” dedi.
"Elektrik Maliyetleri Esnafı Zorluyor"
Türkiye’nin enerjisinin büyük bir kısmını dışa bağımlı olarak temin ettiğini hatırlatan Palandöken, yüksek elektrik faturalarının hem vatandaşları hem de işletmeleri zorladığını dile getirdi. “Vatandaşlar artık odadan odaya geçerken bile ışıkları kapatarak tasarruf yapmaya çalışıyor. Ancak küçük esnaf ve ticarethanelerde aynı tasarrufu sağlamak oldukça güç. Bu nedenle, eski tarifelerin belirli bir süre yeniden uygulanması ve enflasyonun kontrol altına alınması gerekiyor” diye konuştu.
Palandöken, güvenlik kameraları, gece aydınlatmaları ve gıda saklama dolapları gibi işletmelerin olmazsa olmazı haline gelen elektrikli sistemlerin kesintisiz çalışmasının, can ve mal güvenliği açısından büyük önem taşıdığını da belirtti.
"Faturalardaki Yük Hafifletilmeli"
Elektrik ve doğalgaz faturalarının işletmeler için büyük bir mali yük oluşturduğunu vurgulayan TESK Başkanı, “Apartmanlarda, tarımda kullanılan su sistemlerinde ve sebze-meyve üretiminde harcanan elektrik için ayrı tarifeler oluşturulmalı. Artan girdi maliyetleri, hayat pahalılığının en büyük nedenlerinden biri. Elektrik faturaları konusunda atılacak adımlar, hem esnafı hem de vatandaşları bir nebze olsun rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.
