Martı Elektrikli Scooter Kurucusu Oğuz Alper Öktem, "İstanbul’da taksilere yılda 6 milyar TL kira ödeniyor ve plaka sahipleri bunun 1 kuruşunu bile beyan etmiyor. Bu vergi kaçağının MASAK tarafından incelenmesi lazım" ifadelerini kullandı.
İstanbul'da taksi sayısını artırmanın taksi sorunun çözmeyeceğini iddia eden Öktem, bu tezini de 3 maddeyle şöyle özetliyor;
"Madde 1:
Zaten kocaman olan vergi kaçağı katlanarak artar.
Bugün taksi plakalarının yüzde 92'si kiracılarda ve bu kiracılar ayda 25 bin liranın üzerinde kira ödüyorlar. İstanbul'da yılda toplamda 6 miyar lira kira ödeniyor ve plaka sahipleri bu paranın bir kuruşunu bile beyan etmiyor. Bu inanılmaz bir vergi kaçağı. Bunun içerisine kesilmemiz taksi faturalarını koymuyorum bile. Bu vergi kaçağının MASAK tarafından inceleniyor olması lazım, ve eğer taksi plaka sayısı artarsa bu kaçak da katlanarak büyür.
Madde 2:
Emek sömürüsü devam eder.
Bugün taksi emekçileri de çok mağdur, İstanbul'daki 19 bin taksi plakası 3.200 kişinin eline geçmiş durumda. Bu insanlar rantlarla, kiralarla müthiş hayatlar yaşarlarken taksi emekçileri çok zor şartlarda çalışıp sömürülüyor. Eğer plaka sayısı artarsa bu sömürü düzeni devam eder, emekçinin hakkı koybolur ve ziyan olur.
Madde 3:
Güvenlik sorunu artarak devam eder
Bugün dijital kayıt olmadığı için hangi yolcunun nereden kim tarafından alındığı belli olmadığı için, hangi taksiyi kimin kullandığı belli olmadığı için adli vakalarda sorumluya ulaşmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Eğer ki sistem bu şekilde büyümeye devam ederse taksideki güvenlik sorunları artık içinden çıkılamayacak bir hal alır.
PEKİ ÇÖZÜM NE?
Oğuz Alper Öktem sorunun çözümünü; "Dünyanın ilk 50 ekonomisinde olduğu gibi paylaşımlı araç yönetmeliğini çıkartmak ve TAG gibi sistemleri özgür bırakmak. Böylelikle vergi, güvenlik ve emek sömürüsü sorunları biter ve İstanbul rahat bir nefes alır." cümlesiyle özetliyor.
İSTANBUL'DA TAKSİ PLAKA SAHİPLERİ VERGİ Mİ KAÇIRIYOR?
Hemen her gün bir olaya karışan taksiler, milleti de canından bıktırmış durumda. Asayiş olayların yanı sıra olayın bir de ekonomik boyutu var. Taksilerin, taksi plaka sahıplerinin elde ettiği kazançların vergilendirilmesi hususunda önemli kayıp ve kaçaklar olduğu bir gerçek.
İstanbul'da ticari taksi plakalarının kiralanması, vergi kaçakçılığını artırıyor.
Plakalarını doğrudan veya galericiler aracılığıyla kiralayan plaka sahipleri, aylık 16 bin TL'nin üzerinde kira talep ediyor. Bu işlem, maliyenin bilgi kayıtları dışında gerçekleştiği için vergisiz bir şekilde işletiliyor. Plaka sahipleri ve galeri sahipleri, elde ettikleri kazancı beyan etmeden vergi ödemesinden kaçınıyor.
Ticari taksi plakası fiyatları, galericiler tarafından belirlenirken alım-satım arasında 500 bin liraya yakın fark oluşabiliyor. Bu durum, galericilere ek kazanç sağlıyor. Günümüzde galericilerin taksi plakalarını 7-8 milyon lira arasında sattıkları iddia ediliyor.
Ticari taksilerin yüzde 92'si kirada olduğu halde vergi ödemediği ortaya çıkıyor.
Yasal boşluk nedeniyle kiralama işlemlerinden doğacak vergiler tahsil edilemiyor. Adil bir vergi sistemi için herkesin eşit muameleye tabi tutulması gerekmiyor mu?
İstanbul'da sadece plaka sahiplerinin kazanç elde ettiği, şoför ve vatandaşı olumsuz etkileyen bu durumun sona erdirilmesi gerektiği belirtiliyor. Vergi kaçakçılığına göz yumulup yumulmadığı sorusu ise kamuoyunda merak konusu olmaya devam ediyor.
Haberimizi MASAK NEREDE? sorusuyla bitirelim....