Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin "Hanehalkı Tüketim Harcaması" istatistiklerini yayımladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı harcamaları arasında en büyük payı yüzde 26 ile konut ve kira harcamaları aldı.
Konut ve kira giderlerini yüzde 21,6 ile ulaştırma ve yüzde 18,1 ile gıda ve alkolsüz içecekler izledi. En düşük paya sahip harcama kalemleri ise sırasıyla yüzde 0,7 ile sigorta ve finansal hizmetler, yüzde 1,6 ile eğitim hizmetleri, yüzde 2,3 ile eğlence, spor, kültür ve sağlık harcamaları oldu.
Gelire Göre Harcama Alışkanlıkları Değişiyor
TÜİK’in verilerine göre temel gelir kaynağı maaş, ücret ve yevmiye olan hanehalkları, gelirlerinin yüzde 24’ünü konut ve kiraya, yüzde 16,4’ünü gıdaya ve yüzde 23’ünü ulaştırmaya ayırdı.
Öte yandan müteşebbis geliri ile geçinen hanehalklarında ulaştırmaya ayrılan pay yüzde 26,4 ile daha yüksek seyretti.
Zenginler Ulaştırmaya, Dar Gelirliler Kiraya Harcıyor
Gelire göre oluşturulan yüzde 20’lik gruplar arasında dikkat çekici farklar ortaya çıktı. En yüksek gelir grubundaki haneler ulaştırmaya yüzde 26,6 pay ayırırken, bu oran en düşük gelir grubunda yüzde 10,1 seviyesinde kaldı.
Düşük gelirli haneler ise gelirlerinin yüzde 33,2’sini konut ve kiraya, yüzde 30,4’ünü gıdaya harcadı.
Tek Kişilik Haneler Kiraya Daha Fazla Harcıyor
Hanehalkı büyüklüğüne göre yapılan değerlendirmeye göre, tek kişilik haneler gelirlerinin yüzde 35,2’sini konut ve kiraya ayırırken, 6 ve üzeri kişilik haneler bu alana yüzde 22,4 pay ayırdı.
Kalabalık hanelerde gıda harcamalarının toplam içindeki oranı yüzde 24,7 olurken, ulaştırmaya ayrılan pay yüzde 20,4 seviyesinde gerçekleşti.
Gelir Artıyor, İsraf da Artıyor
TÜİK verilerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise gelir düzeyinin artmasıyla birlikte gıda israfının da artması oldu. En çok israf edilen ürün grubu yüzde 40,1 ile taze meyve ve sebze, ardından yüzde 32 ile ekmek ve yüzde 14,3 ile süt ve süt ürünleri olarak sıralandı.
Veriler, gelir seviyesi arttıkça tüketim tercihlerinin değiştiğini ve özellikle ulaştırma harcamalarında belirgin bir artış olduğunu gösterirken, aynı zamanda artan refah düzeyinin gıda israfına da yol açtığını ortaya koyuyor.