9 çocuk annesi 37 yaşındaki Fatma Demir, çadır alanında kalan kadınlar adına konuştu. Gün boyu seralarda çalışan kadınların akşamları yağmurda ve rüzgarda ekmek pişiremediklerini ifade eden Demir, “Bizim için en önemli ihtiyaçlardan biri üstü kapalı bir sac fırını. Yağmurda, rüzgarda ekmek pişirmek imkânsız hale geliyor. Ayrıca çocuklarımız bütün gün çadırların çevresinde vakit geçiriyor. Onlar için de bir oyun parkı yapılmasını istiyoruz” dedi.
Mevsimlik işçilerin hayatı sadece tarlalarda değil, çadırların kurulu olduğu geçici yaşam alanlarında da zorluklarla dolu. Ekmek fiyatlarının artması ise kalabalık aileleri daha da zorluyor. 10 çocuk babası İsmail Erdoğan, “Tane ekmek 12,5 lira oldu. Biz yufka ekmeğe alışkınız ama dışarıdan almak bütçemizi zorluyor. Kendi ekmeğimizi pişirmek istiyoruz ama bu şartlarda mümkün değil” diye konuştu.
Amasya’ya 10 yıldır çalışmak için geldiklerini belirten Erdoğan, tarım işçileriyle çiftçiler arasındaki bağı şöyle özetledi: “Mart aylarında çok soğukta işe başlıyoruz. Ama fidelerin dikilmesi gerekiyor. Biz olmazsak üretim aksar. Çiftçi ve işçi birbirine bağlı.”
Tarım arazilerinin verimli kalabilmesi için her sezon mevsimlik işçilere ihtiyaç duyulduğunu belirten aileler, konteyner evler, hijyenik tuvaletler, suya erişim ve çocuklar için eğitim olanaklarının da sağlanmasını istiyor. Yetkililerden gelecek küçük bir destek, hem üretimin devamı hem de bu emekçi ailelerin insanca yaşam şartlarına kavuşması adına büyük fark yaratabilir.