İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kararın iptali için yaptığı itiraz ise üst mahkeme tarafından reddedildi. Böylece Martı, sadece ilk derece mahkemesinde değil, üst yargı organlarında da haklı bulundu.
Kararla birlikte, İstanbul’un mikro mobilite alanındaki en önemli hukuk süreçlerinden biri sonuçlanmış oldu. Martı’nın sunduğu elektrikli scooter ve benzeri bireysel ulaşım çözümlerinin, teknolojiyi etkin kullanarak şehir içi ulaşımı hızlandırmayı ve konforlu hale getirmeyi hedeflediği biliniyor.
Ulaşım uzmanları, bu kararın İstanbul’da özel sektörün yenilikçi çözümlerle daha etkin rol almasının önünü açabileceğini belirtiyor. Aynı zamanda, rekabetin artmasıyla birlikte hem hizmet kalitesinde yükseliş hem de ulaşımda verimlilik sağlanabileceği ifade ediliyor.
Martı yetkilileri ise karar sonrası yaptıkları açıklamada, "Amacımız, İstanbul gibi büyük metropollerde yaşayan vatandaşlara çevre dostu, güvenli ve pratik bir ulaşım alternatifi sunmak. Hukuki mücadelemizin sonunda adaletin tecelli etmesinden memnuniyet duyuyoruz" ifadelerine yer verdi.
Bu gelişme, ulaşımda dijitalleşmenin ve özel girişimlerin kamu hizmetlerine entegre edilmesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Şimdi gözler, İBB'nin bu karar sonrasında nasıl bir adım atacağına çevrildi.