YÖK tarafından tanınmayan üniversiteden yatay geçiş
İddianamede, İmamoğlu’nun eğitim gördüğünü beyan ettiği University College of Northern Cyprus’ın (UCNC), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmayan bir kurum olduğu belirtildi. Şüphelinin 1990 yılında bu okuldan İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı, ancak bu üniversitenin YÖK tarafından geçerli kabul edilen üniversiteler arasında yer almadığı kaydedildi.
3 kişilik kontenjana 54 öğrenci alınmış
Soruşturma kapsamında, UCNC üzerinden yapılan yatay geçişlerde çok sayıda usulsüzlük tespit edildi. Yalnızca 3 kişilik kontenjan bulunan bölüme 54 kişinin alındığı, öğrencilerin listelere yasa dışı yollarla eklendiği ve bazı öğrencilerin çıkarıldığı belirtildi. Başvurularda herhangi bir dil yeterlilik sınavının da uygulanmadığı aktarıldı.
İmamoğlu’nun kaydı usulsüz şekilde yapılmış
İddianamede, İmamoğlu’nun Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilerek İstanbul Üniversitesi’ne kaydının yapıldığı, ancak bu okulda kendisine ait herhangi bir kaydın bulunmadığı belirtildi. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde görevli bir personelin ifadesinde, İmamoğlu’nun adıyla okul kayıtlarında hiçbir bilgiye ulaşılamadığı ifade edildi.
Şeklen doğru, içerik bakımından sahte belge düzenlendi
İddianameye göre, İmamoğlu tarafından yatay geçiş için sunulan belgeler arasında yalnızca bir transkript ve tanıtım broşürü yer aldı. Bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne değil, UCNC’ye ait olduğu vurgulandı. Ancak İstanbul Üniversitesi kayıtlarında İmamoğlu’nun Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi gibi kaydedildiği tespit edildi. Bu işlemin, şeklen doğru ancak içerik olarak sahte belge oluşturma niteliği taşıdığı belirtildi.
Sahte belge üç farklı kamu kurumunda kullanıldı
Savcılık, şüphelinin bu sahte belgeleri yüksek lisans başvurusunda İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik işlemleri için Milli Savunma Bakanlığı’na ve adaylık sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’na sunduğunu belirtti. Ayrıca İmamoğlu’nun, kamuoyunu yanıltacak şekilde Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden geçiş yaptığı yönünde beyanlarda bulunduğu ifade edildi. Soruşturma sırasında yöneltilen soruları cevapsız bıraktığı da iddianamede yer aldı.
Cezası ağır olabilir
Savcılık, Ekrem İmamoğlu’nun “resmi belgede zincirleme sahtecilik” suçunu işlediğini belirterek 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. İddianame mahkemece kabul edilirse, İmamoğlu önümüzdeki günlerde bu suçlamalardan hakim karşısına çıkacak.
