Malatya, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep’in İslahiye ilçesindeki oda temsilcilerinin imzasıyla yayımlanan açıklamada, 30 Haziran 2025’te sona erecek olan başvuru süresinin sahadaki koşullarla uyuşmadığına dikkat çekildi.
Ortak açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Yerinde Dönüşüm Projesi’nin, depremzedeler için umut verici bir adım olduğu belirtilirken, uygulamada yaşanan bürokratik ve sosyolojik engeller nedeniyle sürecin tıkanma riski taşıdığı vurgulandı.
Tapu, Miras, Ruhsat ve Enkaz Süreçleri Engelliyor
Ticaret ve Sanayi Odaları, depremzede vatandaşların önemli bir bölümünün halen başka şehirlerde yaşamını sürdürdüğünü ve hissedarlık gibi konular nedeniyle mülk sahiplerinin bir araya gelmesinde gecikmeler yaşandığını dile getirdi. Ayrıca tapu devri, miras işlemleri, enkaz kaldırma ve ruhsat başvurusu gibi karmaşık süreçlerin, hak sahiplerinin zamanında başvuru yapmasını güçleştirdiği ifade edildi.
"Süre Uzatılmazsa Katılım Düşer, Yeniden Yapılanma Aksar"
Açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:
“Yerinde Dönüşüm başvuru süresinin uzatılmaması halinde, birçok hak sahibi bu imkândan yararlanamayacak. Bu durum, projelere katılım oranını düşürecek, bölgenin yeniden inşa sürecinde ciddi aksamalara neden olacaktır. Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenli konutlara kavuşması, şehirlerimizin ekonomik ve sosyal hayatının canlanması için bu sürecin titizlikle yönetilmesi büyük önem taşımaktadır.”
"Sahadaki Gerçekler Dikkate Alınmalı"
Beş ilin oda başkanları, sürecin başarıyla tamamlanabilmesi için sahadaki gerçeklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, başvuru süresinin makul bir süreyle uzatılmasının, hem hak kayıplarını önleyeceğini hem de projeye ivme kazandıracağını kaydetti.
Ticaret ve Sanayi Odaları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkili kurumları, bölgedeki mağduriyetlerin artmaması adına gereken adımları hızlıca atmaya davet etti. Açıklamada, vatandaşların dayanışma ve kararlılıkla ayağa kalkmaya çalıştığı bu süreçte, kamu otoritelerinden daha esnek ve çözüm odaklı yaklaşımlar beklendiği de vurgulandı.