Elektronik cihazların normal şartlarda uzaktan patlatılmasının mümkün olmayacağını savunan Karagüdekoğlu, "Herhangi bir elektronik cihazın uzaktan patlatılması mümkün değil. Bunlar o bölgede cihazlar kullanıldığı için İsrail ajanları tarafından özel yaptırılmış modifiyeli cihazlar olabilir. Elektronik cihazın patlaması kesinlikle mümkün değil. Pager çağrı cihazları cep telefondan önce çokça kullanılan teknolojidir. Bunlar radyo sinyalleri ile çalışır. Karasal yayın olduğu için uzun mesafelere kadar baz istasyonlara veya uyduya ihtiyaç duymazlar. Bu da bunları güvenli kılıyor. Çünkü bulunduğunuz konumu kestiremezsiniz. En fazla hangi şehirden sinyal aldığı çıkar ortaya. Cihazın nerede aktif olduğu adım adım takip edilemez. Ancak cep telefonları ve uydu telefonları nokta atışı bulunduğunuz konumu size gösterebilir” ifadelerini kullandı.

“Bunları ısıtarak patlamazsınız”

Cihazın uzaktan patlatılamayacağını söyleyen Karagüdekoğlu, “Uzaktan ısıtılarak patlatıldı. Bunların hepsi hikaye. Bilmeyen kişiler tarafından kurgulanmış ezbere söylenmiş şeyler. Mümkün değil. İçerisinde çıkış noktaları vardır. Bunları ısıtarak patlamazsınız. Sadece artı çıkış uçlarını içerisine konan mini bombayı tetiklemek için voltajları kullanılabilirsiniz. İsrail ajanları tahminimce bunları takip edemeyeceklerini biliyorlar. Kendileri bunları yaptırmışlar ve piyasa sürmüşler. Talep te olduğu için, kimse böyle bir şey yaşanacağını düşünmemiş. Bu şekilde olmuş olabilir” dedi.

Savunma Sanayii Araştırmacısı Küçük: “İsrail bu cihazlar üretilirken ya da üretildikten sonra çok düşük miktarda patlayıcı madde yerleştirdi”

 İhlas Haber Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulunan Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük, Lübnan’da gerçekleştirilen saldırıda Hizbullah’ın güvenli iletişim aracı olarak gördüğü yaklaşık 95 gram ağırlığında küçük çağrı cihazları kullanıldığını belirterek, “Büyük ihtimalle Hizbullah, kendi ekosistemi içerisindeki insanlarla güvenli haberleşme için kullanıyordu. Kuvvetle muhtemel çağrı cihazına sinyal giden kişi, güvenli iletişim cihazından ulaşması gereken ilgili yere ulaşıyordu. Aslında kendi güvenliğini sağlamak için kullandığı bir yöntemdi, fakat İsrail Hizbullah’ın bunu üçüncü parti tedarik hattından temin ettiğini fark etti. Hizbullah’ın adını vermeden bir alıcı bu tarz cihazları alır ve teslim eder. Bir diğer iddia da bu cihazların İran üzerinden tedarik edildiği. İran da aynı yöntemle bu cihazları tedarik edecektir. İsrail bunu tespit ettikten sonra bu cihazlar ya üretilirken ya da üretildikten sonra çok düşük miktarda ancak gelişmiş bir patlayıcı madde konuldu. Çeşitli uluslararası gazetelerde bunların içine ’20 gramlık gelişmiş patlayıcının entegre edildiği’ bilgileri var ancak doğruluğunu bilemeyiz” dedi.

TEKNOFEST kapılarını açtı gençler teknolojiye adeta akın etti TEKNOFEST kapılarını açtı gençler teknolojiye adeta akın etti

“Saldırı MOSSAD’ın imajını tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat oldu”

Saldırının etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Küçük, Hizbullah’ın otonom hareket edebilme kabiliyetinin zarar görmesinin İran’a olan bağımlılığını artırdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu tarz idari ve lojistik taraftaki beyin takımı adamlarını yok ettiğiniz zaman Hizbullah, İran’a daha bağımlı oluyor. Bu aslında görece bakımından İran’ın da işine gelebilecek bir durum. Dolayısıyla İran’dan cihazlar geldi, İran’ın içinde istihbarat zafiyetleri var ya da yok ayrı bir tartışma konusu. MOSSAD’ın 7 Ekim’de ciddi bir yara aldığını biliyoruz. MOSSAD imaj olarak yara aldı. Çünkü yıllarca MOSSAD propagandası yapıldı, ‘MOSSAD düşmanı dünyanın neresinde olursa bulup öldürür, her türlü bilgiyi önceden ele geçirir’ gibi ama burnunun dibindeki saldırıyı görememişti. Bu da büyük bir imaj kaybıydı. Bu saldırı MOSSAD’ın imajını tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat oldu.”

“Marketten alınan bir üründe böyle bir patlama olması ekonomide yıkıcı etkilere sebep olabilir”

Sivil kullanımdaki iletişim cihazlarında böyle bir durumun görülme ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Küçük, “Marketten alınan bir üründe böyle bir patlama olması, devasa markaların çok büyük para kaybetmesine, ekonomide yıkıcı etkilere sebep olabilir. Buna da kimsenin kolay kolay cesaret edebileceğini zannetmiyorum” dedi.
Saldırıda patlayan cihazlarda aşırı ısınma yaşanması durumunda güvenlik hattı bulunan lityum bataryalar kullanıldığını dile getiren Küçük, “Batarya ısındığı zaman işlemcinin frekansını kesmek, elektrik akımını kontrol etmek gibi bir önlem oluyor. Bu önlemi kaldırırsanız bataryanın ısınmasını sağlayıp patlayıcıyı da harekete geçirebilirsiniz. Ürünün sağlam halini görmediğimiz için şu an bir yorum yapamıyoruz” dedi. Saldırıda Hizbullah üyelerinin yanı sıra sivil kaybının da yaşandığını belirten Küçük, İsrail doğrudan hastaneyi vurduğunda bile uluslararası kamuoyunun harekete geçildiğini görülmediğini hatırlattı.