Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Aralık 2025’te Venezuela’ya yönelik petrol ticaretine karşı aldığı sert önlemler, küresel ticaret sisteminde yeni bir belirsizlik dalgasını beraberinde getirdi. ABD’nin yaptırımlı petrol tankerlerine “tam ve eksiksiz abluka” uygulayacağını açıklaması ve Venezuela açıklarında bir tankerin uluslararası sularda durdurularak denetlenmesi, krizi diplomatik boyuttan çıkararak jeopolitik bir gerilime dönüştürdü.

Venezuela yönetimi söz konusu adımı “uluslararası korsanlık” olarak nitelendirirken, Washington yönetimi bunun “gölge filo” aracılığıyla yaptırımların delinmesini önlemeye yönelik bir hamle olduğunu savundu. ABD’nin yalnızca Venezuela’yı değil, Karayip Havzası’ndaki bazı ülkeleri de kapsayacak şekilde yaptırımları genişletmesi, bölgede ticaret ve enerji güvenliği tartışmalarını alevlendirdi.

Trump’ın ayrıca Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e varan ek gümrük tarifeleri uygulanabilmesini öngören kararnameyi devreye alması, üçüncü ülkeler üzerinden yürütülen ticareti caydırmayı hedefleyen yeni bir baskı aracı olarak değerlendiriliyor.

Zelenskiy’den Ukrayna’da Barış Mesajı: “Yeni Yıl Öncesinde Kritik Kararlar Alınabilir”
Zelenskiy’den Ukrayna’da Barış Mesajı: “Yeni Yıl Öncesinde Kritik Kararlar Alınabilir”
İçeriği Görüntüle

“Bölgesel kriz küresel boyuta taşındı”

Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, Trump’ın Venezuela politikalarının artık bölgesel bir gerginlik olmaktan çıktığını söyledi. Akıncı, “Trump’ın güç eksenli dış politika yaklaşımı, Venezuela ile yaşanan gerilimi küresel bir krize dönüştürme potansiyeli taşıyor. ABD’nin hegemonik gücünü baskı aracı olarak kullanması, uluslararası sistemi doğrudan etkiliyor” dedi.

“Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden yapıyor”

Trump’ın bağımsız ve Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye karşı kullandığı sert söylemlerin, ülkeleri yeni arayışlara ittiğini belirten Akıncı, “Birçok ülke, ABD’nin istemediği bir ticari ilişkide nasıl denge kuracağını yeniden düşünmek zorunda kalıyor. Bu durum küresel ticarette ciddi bir belirsizlik yaratıyor” ifadelerini kullandı.

Venezuela’nın rezervi büyük, etkisi sınırlı

Venezuela’nın dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip olmasına rağmen küresel pazarda sınırlı pay aldığını vurgulayan Akıncı, istikrarsızlık ve yaptırımların ülkenin potansiyelini kullanmasını engellediğini belirtti.

“Kural tanımaz ticaret anlayışı yayılıyor”

ABD’nin uluslararası ticaret hukukunu zorlayan bir yaklaşım sergilediğini savunan Akıncı, “Bu politika, ulus devletlerin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü sınırlıyor. ABD’nin ticaret anlayışı, ‘kural tanımaz’ bir çizgiye evriliyor ve bu durum tüm Birleşmiş Milletler üyelerinin sorunu haline geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Petrol fiyatlarında kısa vadede sert etki yok

Yaptırımların petrol fiyatlarına kısa vadede ciddi bir etki yapmadığını belirten Akıncı, OPEC ülkelerinin üretim artırma kapasitesinin fiyatları dengelediğini söyledi. Akıncı, orta ve uzun vadede ise küresel enerji piyasalarının bu tür krizlere karşı yeni önlemler almak zorunda kalabileceğini ifade etti.

“Küresel sistem yeni bir belirsizlik dönemine giriyor”

Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve Venezuela krizi gibi başlıkların ülkeleri yorduğunu dile getiren Akıncı, “Ticaretin önünün açılması gerekirken, küresel sistemin en güçlü aktörlerinden biri olan ABD’nin kendi çıkarları doğrultusunda ticareti şekillendirmesi, dünya ekonomisini belirsiz bir döneme sürüklüyor” dedi.