Günlük, aylık belli belirsiz akaryakıt ve enerji fiyatlarına yapılan zamlar A’dan Z‘ye tüm ürünlerin fiyatlarında değişimi tetikliyor. Bahane akaryakıt zammı olunca enerji fiyatlarındaki 1 TL’lik değişim yüzlerce ürünün fiyatlarına orantısız zamların yapılmasına yol açıyor ve anlık etiket fiyatları fark etmeden değişiyor.

Pandemi sonrası ekonomisi sağlam tek ülke yoktu. Hızla toparlanan ve denge kuranlar sadece petrol doğalgaz ve zengin maden yatakları olan ülkeler oldu.Tabii ki, enerjiye bağımlı ülkelerin ekonomileri enflasyon canavarı karşısında pamuk ipliği gibi kırılgan. Ülkemizde 2023 sonrası uygulamaya konulan OVP istikrara dönüş için olumlu sinyaller veriyor. Ama özelikle tüm piyasaları etkileyen enerji fiyatlarındaki artış ve istikrarsızlık sanki enflasyon canavarının iştahını kabartıyor.

PETROL FİYATLARI BELİRLEYİCİ UNSUR

Türkiye ekonomisinde enflasyonla mücadele, yalnızca para politikası kararlarıyla değil, aynı zamanda enerji ve temel tüketim maliyet unsurlarındaki istikrarla da alâkalı. Türkiye, enerji ithalatına yüksek derecede bağımlı bir ülke olduğu için petrol, doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki dalgalanmalar hem üretim maliyetlerini hem de tüketici fiyatlarını doğrudan etkiliyor Bu nedenle 2026 yılına ilişkin enflasyon tahminleri yapılırken, enerji fiyatlarındaki seyrin belirleyici bir rol oynayacağı açık. Enerji fiyatları, üretimden dağıtıma kadar tüm ekonomik süreçlerin omurgasını oluşturuyor. Lojistik maliyetlerinde yaşanan artışlar, ürün fiyatlarına kısa sürede yansıyor ve maliyet enflasyonunu tetikliyor. Benzer biçimde elektrik ve doğal gaz fiyatları da sanayi maliyetlerinin büyük bir bölümünü kapsıyor. Bu nedenle enerji fiyatları kontrol altına alınmadığı sürece, talep yönlü sıkı para politikası uygulansa bile genel fiyat seviyesinde kalıcı bir düşüş sağlamak mümkün olamıyor.

2025 YILSONU ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 33

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2026 yılı için açıkladığı enflasyon öngörüsü yüzde 13–19 aralığı. Bu makas, para politikasında sıkılık, mali disiplin ve küresel enerji fiyatlarında görece istikrar varsayımlarına dayanıyor. Bununla birlikte bağımsız araştırma kuruluşları daha temkinli bir yaklaşım sergileyerek 2026 yılı enflasyonunu genellikle yüzde 20–25 bandında öngörüyor. 2025 yılsonu enflasyon beklentisi ise yüzde 30’un üzerinde. Yılı yüzde 33 ile de kapatabiliriz.

Bu farklı tahminler, enerji maliyetleri ve kur hareketleri gibi dışsal faktörlerin yüksek belirsizlik taşımasından kaynaklanıyor. Bütün iyi niyetleri oluşmasına rağmen Yeniden değerleme oranının yüzde 25,49 olarak açıklanmasının ardından 2026 ile ilgili enflasyon tahminlerinde yüzde 29-31 olarak bazı çevrelerde konuşulmaya başlandı. Ancak yine de biz 2026 yılının enflasyonla mücadelede başarılı olacağını ümit ediyoruz. Eğer enerji fiyatlarında stabil bir trend olursa enflasyonla daha başarılı geçecek.

EKOVİTRİN 26’INCI YAŞINA GİRDİ

Aralık sayımızda mercek altına aldığımız sınır tanımayan eğitim sektörünün duayen isimlerinden eğitim girişimcisi ve TÖDER Başkan Yardımcısı Ümit Kalko, Antalya’da 4 ülkeden 3000’e yakın eğitimcinin katıldığı dev sempozyumla ilgili arkadaşımız Ali Karabaş’ın sorularını yanıtladı. Diğer yandan havacılık sektörünün öncü isimlerinden Keyvan Havacılık CEO’su Mehmet Keyvan, yenilik ve gelişmeleri arkadaşımız Harun Reşit Tiğlı’ya anlattı. Ekovitrin Aralık sayımız özel haber ve röportajların yanı sıra uzman yazarlarımızın sektörel analizleriyle yine iş dünyasının referans yayınları arasında öne çıkıyor. Bu arada 26’ncı yaşına giren Ekovitrin’in 2026 Ocak sayısında buluşmak üzere sağlıkla kalınız!