Aynı Makine, Farklı Etiket: Arada 12 Bin TL Var!
Tartışma konusu olan ürün, “Vestel WMI 99342 WIFI Waschmaschine 9 kg 1400 U/Min” adlı 9 kg kapasiteli, Wi-Fi destekli çamaşır makinesi. Vestel’in Almanya’daki resmi satış sitesinde ürünün fiyatı yalnızca 439 Euro. Bugünkü kurla yaklaşık 19 bin TL’ye denk gelen bu ürün, Vestel’in Türkiye sitesinde tam 31 bin TL’ye satılıyor.
Paramedya'da yer alan habere göre iki ürün arasındaki farklar ise neredeyse yok denecek kadar az. Türkiye'deki modelde ürün koduna eklenmiş bir “KX” ibaresi bulunuyor. Teknik detaylara bakıldığında tek fark; Almanya’daki modelin 74 desibel, Türkiye’dekinin ise 75 desibel ses seviyesine sahip olması. Yani ses farkı haricinde ürünler neredeyse birebir aynı.
Peki Neden Bu Kadar Fark Var?
Uzmanlar, Türkiye ile Avrupa pazarı arasındaki fiyat farklılıklarının birkaç temel nedeni olduğuna dikkat çekiyor:
-
Vergi Yükü ve Kurlar: Türkiye'deki yüksek KDV oranı, ÖTV ve diğer dolaylı vergiler, ürün fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Ayrıca döviz kurundaki oynaklık, ithal girdilerle üretim yapan firmaları zorluyor.
-
Rekabet ve Talep Dinamikleri: Avrupa pazarında çok sayıda marka arasında yoğun bir rekabet varken, Türkiye pazarında bazı segmentlerde yerli markalar daha baskın durumda. Bu da fiyatlamada esneklik sağlıyor.
-
Tüketici Alım Gücü: Avrupa’da alım gücü Türkiye’ye kıyasla çok daha yüksek. Bu durum, fiyatların ülke bazlı optimizasyonuna neden oluyor. Şirketler, ürünlerini her pazarda maksimum kâr sağlayacak şekilde konumlandırıyor.
Tüketici Ne Diyor?
Sosyal medyada konuya dair çok sayıda paylaşım yapılırken, kullanıcılar Vestel’in fiyat politikasını eleştiriyor. “Aynı ürünü Türk vatandaşına fahiş fiyata satmak ne yerli üretime ne de tüketiciye saygı” yorumları dikkat çekiyor. Bazı kullanıcılar ise bu fiyat farkının ‘yerli malı’ vurgusunu boşa düşürdüğünü savunuyor.
Yalnızca Vestel Değil
Vestel örneği son günlerde öne çıksa da, bu durum yalnızca ona özel değil. Aynı ürünün Türkiye ve Avrupa fiyatları karşılaştırıldığında Bosch, Siemens, Samsung, LG gibi uluslararası markalarda da benzer farklar ortaya çıkıyor. Özellikle elektronik, beyaz eşya ve küçük ev aletlerinde bu fark daha belirgin hale geliyor.
Ne Yapılmalı?
Tüketici dernekleri, firmaların fiyatlandırma politikalarının şeffaf olması gerektiğini belirtiyor. Devletin de fiyat denetimleri ve rekabet ortamını düzenleyici politikalarla tüketiciyi koruması gerektiği vurgulanıyor.
