Kadir Gecesi, yüce dinimiz İslam’ın en şerefli, en faziletli ve en ihtişamlı gecelerinden en başta gelenidir. Kadir Gecesi, İslam güneşinin, Kuran meşalesinin dünyayı aydınlatmaya başladığı mübarek bir gecedir. Bu gece, kalbi Kuran nuru ve peygamber müjdesi ile parlayan, alnı secde izleri ile nurlanan müminler için af ve mağfiret gecesidir.

Sözlükte kadir (kadr) kelimesi “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan 97. sûre bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur.
Sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. Müfessirler hayırlı olanın bu gecede yapılan amel olduğunu, bin ayın ise içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bir süreyi ifade ettiğini belirtirler (Taberî, XV, 339).
Ancak genel bir rakam konumunda bulunması ve ism-i tafdîlden sonra gelmesi dikkate alınarak bu sayının çokluktan kinaye olabileceğini söylemek de mümkündür (Mâtürîdî, vr. 895b; Mevdûdî, VII, 187). Kur’ân-ı Kerîm’in başka âyetlerinde de bin ve elli bin yıla tekabül eden “gün” kavramı kullanılmaktadır (es-Secde 32/5; el-Meâric 70/4).

Nur Dağı, Hira Mağarası. Kuran'ı Kerim'in indirildiği gece Kadir Gecesi'ydi.
Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur’an’ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir (el-Muvaṭṭaʾ, “İʿtikâf”, 6). Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.

Kadr sûresinde verilen bilgiler, Kur’an’ın ramazan ayında (el-Bakara 2/185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (ed-Duhân 44/3-4) indirildiğine dair âyetlerle birlikte ele alındığında Kadir gecesinin ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkar.

Bu gecenin daha çok ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler (Buhârî, “Fażlü leyleti’l-Ḳadr”, 2-3; Müslim, “Ṣıyâm”, 205-220) gecenin tesbitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir.
Bu hususta sahâbeden gelen rivayetlerde en çok ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da (Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 179-180, “Ṣıyâm”, 220-221; Ebû Dâvûd, “Şehru Ramażân”, 2, 6; Tirmizî, “Ṣavm”, 72) bu rivayetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir.

Bazı nakillerde Hz. Peygamber’in Kadir gecesinin vaktini haber vermeye teşebbüs ettiği, ancak o sırada bir konuda anlaşmazlığa düşen iki sahâbînin Resûlullah’a başvurması üzerine buna fırsat bulamadığı, daha sonra da konunun zihninden silindiği bildirilir (Buhârî, “Fażlü leyleti’l-Ḳadr”, 4; Müslim, “Ṣıyâm”, 217; Dârimî, “Ṣavm”, 56).
Kadir gecesinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir.

Zira Kadir gecesinin bildirilmesi halinde müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Halbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca Kadir gecesinin bildirilmemesi yoluyla müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tâzimde aşırıya kaçmaları önlenmiş olur (Zemahşerî, IV, 273; Fahreddin er-Râzî, XXXII, 28-29).
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 1; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 175-176).
Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 5; “İʿtikâf”, 1; Müslim, “İʿtikâf”, 1-5; Tirmizî, “Ṣavm”, 73).

Bir hadiste Resûl-i Ekrem’in Kadir gecesinde, “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir (Tirmizî, “Daʿavât”, 84; İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 5).
Bu sebeple müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.
![]()
Kadir gecesinin Kuran'da yeri nedir? İlgili ayetler neler?
Kur'ân-ı Kerîm kendisinin, bir âyette ramazan ayında, bir başka âyette mübarek bir gecede, bir diğerinde de Kadir gecesinde inmeye başladığını haber vermektedir.
"Şüphesiz biz o Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh Rabbinin emriyle herbir iş için veya herbir kişi için inerler de inerler. O gece tan yeri ağarıncaya kadar selam ve esenliktir." (Kadir: 97/1-5)
"Biz o Kur'an'ı mübarek bir gecede indirdik, zaten biz insanlığı her zaman uyarmaktayız." (Duhan: 44/3)

Kadir gecesinde ne yapılır?
Bu mübarek gecelerle ilgili özel nâfile namaz yoktur. Fakat bu geceleri vesile ederek nâfile namaz kılmak, Kur'ân-ı Kerîm okuyarak üzerinde düşünmek, tezekkür ve tefekkür etmek yararlı olur. Peygamberimiz Kadir gecesinde nasıl dua edebileceğini soran Âişe vâlidemize şöyle demesini tavsiye etmiştir: Allahümme, inneke afüvvün tühibbü'l-afve fa‘fü annî (Ey Allahım! Sen şüphesiz çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet) (Tirmizî, “Da‘avât”, 84).

Kadir gecesi geçmişte işlenen günahların bağışlanması için büyük fırsatlardan birisidir. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.

Bu gecelerde Kur'an okunabilir, bolca nafile namaz kılınıp dualar yapılabilir. En önemlisi ise bu gecede bolca istağfarda bulunulmalıdır. Bu geceyi ihya eden kişinin geçmiş günahlarının tamamı af olunur. İtikâfa girmek nefsi yasaklardan korumada daha etkili bir yöntem olduğu gibi, ramazanın son on gününde olması tahmin edilen Kadir gecesine rastlama imkânı ve umudunu da arttırır.
İtikâf, insanı dünyevî meşgalelerden uzaklaştırıp daha fazla ibadete vesile olması yanında, genel anlamda hayatın anlamı üzerinde tefekkür etme imkânı da sağlar. İnsanların zaman zaman böyle derin tefekküre ihtiyacı vardır. İtikâf bu tefekkürü gerçekleştirmek için bir fırsat olarak kullanılabilir.

Kadir gecesinin zamanına dair hadisler:
Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ramazan ayının son on gününde câmiye kapanır ibadete soyunur ve şöyle buyururdu:
"Kadir gecesi’ni ramazanın son on günü içinde arayınız!" (Buhârî, Leyletü'l–kadr 3; Müslim, Sıyâm 219. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72.)
Kadir gecesinin ne zaman olduğuna dair alimlerin 40'a yakın görüşü bulunmaktadır. Kadir gecesinin zamanı son günde olduğu belirtilerek geniş tutulmuştur.
Kadir suresini ezberlemek isteyenler Kadir Suresi'nin okunuşu ve aşağıdaki video üzerinden kolaylıkla ezber yapabilirler:
KADİR SURESİ OKUNUŞU
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1. İnnâ enzelnâhu fî leyletil kadr.
2. Ve mâ edrâke mâ leyletul kadr.
3. Leyletul kadri hayrun min elfi şehr.
4. Tenezzelul melâiketu ver rûhu fîhâ bi izni rabbihim min kulli emrin.
5. Selâmun, hiye hattâ matlaıl fecr.
KADİR SURESİ MEALİ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1. Doğrusu Biz, onu (Kurân'ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen?
3. Kadr (Kadir) gecesi; bin aydan daha hayırlıdır.
4. O gece Rab'lerinin izniyle Ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner.
5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.





