Selçuklu dönemine dayandığına inanılan bu uygulama, hem kasapların meslek hastalıklarına karşı bir tür korunma ritüeli hem de büyüye karşı alınan mistik bir önlem olarak dikkat çekiyor.

Küçükbaş hayvanlardan çıkan yaklaşık 240 kemik arasında, büyüyle en çok ilişkilendirilen parça kürek kemiği. Sağ ve sol olmak üzere iki adet çıkan bu kemikler, halk arasında "kara büyü" ve "papaz büyüsü" gibi uygulamalarda kullanıldığı yönündeki inanış nedeniyle kasaplar tarafından yok ediliyor.

Kasap Ali Güler, bu geleneği sürdüren isimlerden biri. Güler, “Eskilerden duyduğumuza göre bazı kişiler kürek kemiklerini alıp kara büyü yapıyormuş. Biz de bu kemiklerin kötü amaçlarla kullanılmasını engellemek için hepsini kırıyor, çöpe atıyoruz. Aynı zamanda bu bizim için bir tür korunma yöntemi. Hastalık ya da uğursuzluk bulaşmasın diye, mesleki bir tedbir olarak da görüyoruz. Bu, atalarımızdan kalan bir gelenek ve biz de devam ettirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Kasapların titizlikle yerine getirdiği bu ritüel, aynı zamanda Türkiye’de halk kültüründe büyüye karşı geliştirilen savunma mekanizmalarına da ilginç bir örnek sunuyor. Modern çağda bilimle açıklanamayan pek çok inanış ortadan kalksa da, Sivas’taki bu uygulama, halk arasında “her ihtimale karşı” anlayışının hala ne kadar güçlü olduğunu da gözler önüne seriyor.





