Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan genelgeye göre, 22 Mayıs artık her yıl "Finansal Okuryazarlık Günü" olarak kutlanacaktı. Genelgede, finansal okuryazarlığın hem bireylerin bütçelerini yönetmeleri açısından hem de ülke ekonomisinin istikrarı için stratejik bir öneme sahip olduğu vurgulanmıştı.
Bu kapsamda, bir ekonomi yazarı ve tacir olarak bugünün önemi hakkında birkaç satır yazmak istiyorum. Yıllardır benim de bıkmadan tekrar ettiğim finansal okuryazarlığın önemini sadece maddi anlamda değerlendirmemek gerekiyor.
Finansal Okuryazarlık,
Finansal anlamda bilinçli bireyler yetişmesini sağlar. Bilinçli bireyler faiz nedir, kredi kartı nasıl kullanılır, kredi nasıl çekilir gibi günlük olarak hepimizin karşısına çıkan konularda bilgi sahibi olurlar. Bu bilgiler ise gençlerimizin hayata atılırken, bir borç sarmalına girmelerini engeller. Parasını ve tüketimini kontrol edebilen bireyler, finansal kaygı ve krizlerden daha az etkilenir. Toplumun psikolojik refahı olumlu yönde etkilenir.
Bireyler harcamalarını planlar ve tasarruf etmeye başlarlar. Tasarruf eden bireyler ise zamanlar servet oluştururlar. Ülkemizde bireylerin ekonomik olarak güçlü olması, yatırımların ve üretimin güçlü olması demektir.
“Y ve Z Kuşağı Tasarruf Yerine Harcıyor! Yepyeni Bir Tüketim Davranışı: Kıyamet Harcamaları!” başlıklı yazımda, gençlerimizin tasarruf etmek yerine harcama yaptığına dikkat çekmiştim. Ev almak, araba sahibi olmak, aile kurmak gibi hedefler ancak iyi bir mali planlamayla mümkündür. Enflasyonun etkili olduğu son dönemlerde ise, ekonomik fırsatlar hızlıca geçip gitmektedir. Bu fırsatları yakalamak, anlayabilmek ve kullanabilmek finansal bilinç ile mümkün olmaktadır. Finansal okuryazar bireyler bu hedeflerini planlar ve gerçekleştirir.
Büyük İslam mutasavvıfı Bâyezid-i Bistâmî’nin söylediği gibi:
“Her arayan bulamaz, lakin bulanlar arayanlardandır.”
Kripto, saadet zinciri, yüksek faiz vaatleri… Son yıllarda haberlerde bunları sürekli duyuyor ve pişmanlıklarını dile getiren insanlar ile karşılaşıyoruz. Bu insanlar bazen bir profesör, bazen bir sanatçı, bazen de bir şirket sahibi olabiliyor. Eğitim ve finansal okuryazarlık paralel ilerlese de farklı konulardır. İşinde uzmanlaşan insanlar, finansal okuryazarlık sahibi olamayabilirler. Dünyamız hızla ilerlemeye devam ediyor, emek vermek kadar emeğin değerini bilmek de önemli. Emeğin karşılığı olan gelirlerimizi yönetmek, emeğimize olan bir borçtur.
Özetle demografik açıdan incelersek:
Finansal Okuryazarlık,
Gençlerin geleceğe sağlam adımlar ile başlamasına, kadınların ekonomik özgürlüklerine sahip olmasına, emeklilerimiz birikimlerini doğru kullanması ve paraya en çok ihtiyaç duydukları dönemlerde dimdik durmasına, çalışanların varlıklarını yönetebilmesi ve yatırım yapabilmesine, öğrencilerimiz ise harcama bilinci oluşturup özgüvenli bir gelecek umudu ile yarınlara bakabilmesine sebep olur..
22 Mayıs Finansal Okuryazarlık Günümüz Kutlu Olsun!