Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Avukat Zeynep Sevim, mirasçılıktan çıkarmanın istisnai bir uygulama olduğuna dikkat çekti. Sevim, “Miras bırakan kişi, vasiyetname hazırlayarak saklı pay sahibi mirasçısını mirasından mahrum bırakabilir. Ancak bu işlem yalnızca, miras bırakanın altsoyu, anne-babası veya eşini kapsayan saklı paylı mirasçılar için geçerlidir. Saklı payı olmayan mirasçıların mirastan çıkarılması için özel bir işleme gerek yoktur,” dedi.
Sevim, mirastan çıkarılma sebeplerinin Medeni Kanun'da sınırlı olarak belirlendiğini vurguladı. Bu kapsamda, miras bırakan kişiye veya ailesine karşı ağır bir suç işlenmesi ya da aile hukukundan kaynaklanan görevlerin ihmal edilmesi durumlarında, saklı pay sahibi mirasçıların bile mirastan mahrum bırakılabileceğini belirtti.
Hasta Anne-Babaya Sırt Çevirmek de Miras Hakkını Kaybettirebilir
Avukat Sevim, ailesine sırt çeviren, hasta anne-babasını ziyaret etmeyen kişilerin de mirastan men edilebileceğini ifade etti. “Evi terk eden, aile bireyleriyle tüm ilişkisini koparan evlatlar, aile hukukundan doğan sorumluluklarını ağır şekilde ihlal etmiş sayılır. Bu da mirastan men için geçerli bir neden oluşturur. Nitekim Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2019 yılında verdiği karar da bu yönde emsal niteliğindedir,” dedi.
Sevim ayrıca, mirastan çıkarılmanın istisnai bir durum olduğunu ve aile bağlarını ciddi şekilde zedeleyecek davranışlar olmadıkça her uyuşmazlıkta bu yola başvurulamayacağını vurguladı. "En ufak anlaşmazlıklarda mirastan men söz konusu olamaz. Mirasçının mirastan çıkarılması için ağır bir ihlalin varlığı şarttır," ifadelerini kullandı.
Bu karar, Türkiye’de özellikle aile içi ilişkilerin bozulduğu miras davalarında yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
