İşçi tarafı adına TÜRK-İŞ’in talebi, 2025’in ilk altı ayı için günlük brüt taban ücretin 1.800 TL olması ve ilk 6 ay için yüzde 50, sonraki altı aylık dönemler içinse yüzde 25 oranında zam yapılması yönündeydi. Ancak işveren tarafı olan Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), 13 Haziran’da ilk teklifini sundu. TÜHİS, birinci yıl için ilk 6 ayda yüzde 16, ikinci 6 ayda yüzde 8; ikinci yılın ilk yarısı için yüzde 7, ikinci yarısı içinse yüzde 5 oranında zam önerdi. Bu teklif, işçi kesimi tarafından yetersiz bulunarak reddedildi.
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ genel başkanlarının 17 Haziran’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile gerçekleştirdiği görüşmede işverenin yeni teklifini sunacağı bilgisi paylaşılırken, TÜRK-İŞ 18 Haziran’da Anıtpark’tan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyerek kamuoyuna tepkisini duyurdu.
Arabuluculuk girişimlerinden sonuç alınamaması üzerine TÜRK-İŞ, örgütlü olduğu tüm sendikalarla birlikte ülke genelinde kapsamlı bir eylem planı hazırladı. Buna göre, 81 ilde kamu işyerlerinde basın açıklamaları, oturma eylemleri, iş bırakmalar ve AK Parti il binaları önünde protesto gösterileri düzenlenecek.
Eylem Takvimi Şu Şekilde Belirlendi:
-
1. Hafta: Mesai başlangıcında işyerine 500 metre kala toplanılacak ve ardından işyeri önünde basın açıklamaları yapılacak.
-
2. Hafta: İşbaşı yapıldıktan sonra 2 saatlik oturma eylemi ya da yarım gün iş bırakma eylemi gerçekleştirilecek.
-
3. Hafta: Mesai bitiminden itibaren işyerinden çıkılmayacak ve sabaha kadar işyerinde kalınacak.
-
4. Hafta: 81 ilde AK Parti il binaları önünde kitlesel basın açıklamaları yapılacak.
-
5. Hafta: Tüm örgütlü işçiler bir gün süreyle iş bırakacak, işyerlerine gitmeyecek.
Eylemlerin hangi günlerde yapılacağı ise önümüzdeki günlerde kamuoyuna duyurulacak. TÜRK-İŞ yetkilileri, taleplerinin karşılanmaması durumunda sürecin daha büyük iş bırakma eylemleriyle devam edebileceği uyarısında bulundu.
Sendikal çevrelerden yapılan değerlendirmelerde, hükümetin uzlaşmaya yönelik yeni ve tatmin edici bir teklif sunmaması durumunda, bu eylemlerin kamu hizmetlerinde ciddi aksamalara neden olabileceği ifade ediliyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği, işveren tarafının yeni teklifinde belirleyeceği adımlara bağlı olarak şekillenecek.
