Öngören ile görüşmelerimiz daha sonraki yıllarda da devam etti. O bizleri, bizler de O’nu çok sevdik. Bazen Köln’de Anuga Fuarı’nda Egetürk standında bir araya geliyor, bazen Egetürk tesislerinde buluşuyorduk. Rahmetli Burhan abi, her misafir edişinde bize büyük ilgi gösterir, ağırlardı. Evi haline getirdiği ve yatıp kalktığı fabrikasında oluşturduğu kış bahçesinde çeşit çeşit papağanları, muhabbet kuşları ve süs balıklarına olan sevgisini anlatırdı. Tırnaklarıyla kazıyarak sıfırdan var ettiği Egetürk tesislerinin muazzam makine parkurunu, modern üretim tesislerini bizlere gezdirir, her gittiğimizde farklı yenilikleri, başta sucuk olmak üzere, pastırma, salam gibi ürünlerin tanıtımını yapar ve onlardan bizlere de tattırırdı. Köln’deki Egetürk’te oluşturduğu entegre imalat, olgunlaştırma ve kurutma fırınlarıyla Erciyes dağının iklimini fabrikasına taşımış ve hakiki Kayseri pastırmasını Almanya’da üretmeyi başarmıştı.

EN ÜSTEKİLER KİTABINDA YERİNİ ALDI

Burhan Öngören ile abi-kardeş ilişkimiz yıllarca devam etti. Bir gün Egetürk tesislerindeki çalışma ofisinde sohbet ederken kendisine Almanya’ya işçi veya öğrenci olarak gidip de iş dünyasında büyük başarılar elde eden Türk kökenli iş adamlarının öykülerini bir kitap halinde yayınlama düşüncemizden söz ettik. “En Üstekiler-Avrupa’nın Türk Patronları” adını taşyan kitapta Almanya’da başarıyı yakalamış 10 iş adamının öyküsü yer alacaktı. Bunların en başında şüphesiz Egetürk’ün kurucusu Burhan Öngören geliyordu. Burhan abi, bu teşebbüsümüzü çok beğendi ve destekledi. Egetürk tesislerinde defalarca bir araya gelip, saatler boyu O’nun öyküsünü dinledim ve kaydettim. Kitapta yer vereceğimiz fotoğrafları da birlikte seçtik. Bu konuda en büyük desteği de o dönemde Egetürk’ün tanıtım ve tasarım işlerinin başında bulunan Önder Özkaragil abiden gördük. Burhan Öngören’in, Girit Türklerinden olan babası Zeynel bey ve annesi Nazife hanımın mübadele döneminde 1928 yılında Girit adasından Türkiye’ye Ayvalık Cunda adasına göç etmelerinden başlayan ve 4 Ağustos 1935 yılında Cunda adasında ailenin altıncı ve son erkek evladı olarak dünyaya gelen Burhan Öngören’in, İzimir’den Almanya’ya uzanan öyküsüne bu kitapta yer verdik.

ALMANYA’YADA İŞÇİLİKTEN PATRONLUĞA YÜKSELME BAŞARISI

Rahmetli Burhan Öngören, 1960 yılında kendi deyimiyle “macera olsun” diye gittiği Almanya’da, bir gün “Avrupa’nın Sucuk Kralı” olacağını hayal bile edemezdi. Almanya’nın Stutgart şehrine geldiğinde henüz 25 yaşındaydı. Tornacılık yaptı, kuru temizleme firmasında ütücü oldu. Yılmadı, sabırla çalıştı. Almanya’da bir boşluğu yakaladı. Türk işçilerinin sofrasında eksik olan sucuğu keşfetti. 1972’de Ege Denizi’nde patlak veren kriz, Türkiye ile Yunanistan’a karşı karşıya getirdiğinde, masaya yumruğunu vurdu: “Ege Türktür” diye haykırdı. İzmirli Burhan Öngören’in yüreğinden kopan bu iki kelimelik haykırış, ünlü “Egetürk” markasının da doğuşu olacaktı. “Nerede Türk, orada Egetürk” sloganıyla yola çıktı. Almanya’nın göbeğinde Köln’de, Almanlara bile parmak ısırtacak modern bir sucuk fabrikası kurdu. Almanya’daki ilk Türk sanayicisi ünvanını kazandı, Türk iş adamlarının “Duayeni” oldu. Almanya’ya 1960’da ilk adım attığında cebinde o zamanın parasıyla 465 mark vardı. Ömrünü adadığı, gecesini gündüzüne katıp tesis ettiği Egetürk’ü, Avrupa’nın zirvesine taşıdı. Türklerin Almanya’daki gururu olan tesisleri kendisinden sonra yönetmesi için kız kardeşi rahmetli Meral Eden’in oğlu olan ve karakteri kendisine çok benzeyen yeğeni Ahmet Eden’e emanet etti. Hasta haldeyken bile Egetürk tesislerindeki üretimle yakından ilgilendi, tecrübelerini yeğenine aktardı.

Büyük sanayici, duayen iş adamı Burhan Öngören, sevgi dolu kocaman bir kalbe sahipti. Binlerce insana ekmek kapısı açtı, onların dualarını aldı. İki yıldır mücadele ettiği hastalığına yenik düştü, geçtiğimiz Haziran ayında bu yalan dünyadan 87 yaşında göçüp gitti. Çocuklarının isteği üzerine Almanya’nın Köln şehrinde Türk mezarlığında ebedi aleme uğurlandı. Allah’a teslim olmuş ve ışığa doğru yürümüştü. Hayattayken, böbürlenmedi, kibir sahibi değildi. Ayakları yerden kesilmedi. İnsan olduğunu unutmadı, insanları ve gözü gibi baktığı kuşlarını, balıklarını sevdi.

Biz hepimiz misafiriz.

Geldik gidiyoruz.

Baki kalan bu kubbede,

Bir hoş seda imiş.       

Burhan Öngören, doğaya ve özellikle de kuşlara olan düşkünlüğü ile tanınıyordu. 

Merhum Öngören Kızı Aylin ve yeğeni Ahmet Eden ile birlikte.

Burhan Öngören, yeğeni Ahmet Eden ile birlikte...