Haziran ayında yapılacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi hazırlıklara yoğun bir şekilde devam eden adaylara tavsiyelerde bulunan Rehber Öğretmen Özgür Akoğlan, “Önce hedef belirlenmeli. Bu hem çalışma yöntemini belirleme hem de çalışma motivasyonunun artması için büyük önem taşıyor” dedi.

Yüzbinlerce üniversite adayı YKS’ye hazırlık sürecinde son viraja giriyor. Sınava 3 aydan az bir süre kala adaylara kritik tavsiyelerde bulunan İstanbul Topkapı Üniversitesi Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Özgür Akoğlan, verimli ders çalışma yollarını paylaştı. Akoğlan, “Son yıllarda ÖSYM soru tarzlarında değişikliğe gitti. Daha çok analitik düşünmeyi gerektiren; odaklanmayı, yorum ve mantığı ölçen soru tarzları yoğunluk kazandı” dedi.

Sıkça yapılan yanlışlar, uygulanması gereken doğrular

Çalışma sürecinde ortam şartlarından rutinlere kadar dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Özgür Akoğlan, “Çalışma masasının üstünde sadece ders için gereken materyaller olmalıdır. Odanız çok sıcak ya da çok soğuk olmamalıdır.

Ders çalışma esnasında ve molalarda verimi engelleyebileceği için televizyon, telefon, internet vb. dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak kalmaya özen gösterilmelidir.

Ders çalışırken ve molalarda müzik dinlenmemeli; dinlenecekse de sadece molalarda fon ya da enstrümantal müzik tercih edilmelidir. Sürekli yemek yemek, sakız çiğnemek vb. dikkat yoğunluğunu azaltacaktır. Bunun yanı sıra aç ve yorgun bir şekilde ders çalışmak da çalışma veriminizi olumsuz etkileyecektir” ifadelerini kullandı.

‘Çalışma planı en zor gelen dersten, kolay derse doğru hazırlanmalı’

Çalışmaların pekiştirilmesinin önemini de vurgulayan Özgür Akoğlan, “Gün sonunda mutlaka o gün çalışılan konular tekrar edilmelidir. O derslerle ilgili imkânlar elverdiğince bol soru ve test çözülmesi, pratik kazanmanızda son derece önemlidir. Gün içinde size en zor gelen dersten en kolay derse doğru çalışmak en verimli çalışma olacaktır. Çalışma planı haftanın her gününü (cumartesi, pazar dahil) kapsayacak şekilde oluşturulmalıdır. Her gün aynı saatte derse başlamak yararlı olacaktır. Odaklanma sorunu olan öğrenciler ‘Pomodoro Tekniği’ne göre çalışmalıdır” dedi.

‘Anahtar kelimeler belirleyin’

Akoğlan, ders çalışma planı yapılmasının sürece katkı sağlayacağını belirterek, “Bir çalışma listesi hazırlayarak bu listedekileri öncelik sırasına göre numaralandırıp, hangi saatlerde hangi ders ya da konuya zaman ayırılacağına karar verilmeli. Gün sonunda ise yapılan çalışmaları tüm yönüyle değerlendirip çalışmanın başarıya ulaşması için gerekli tüm önlemleri alabilirsiniz. Bütün dersler okulda işlendikçe çalışılmalı, konular biriktirilmemelidir. Dersler tekrar edilirken anlaşılmayan konular tespit edilmeli, ertelemeden öğretmene sorularak öğrenilmelidir. Yanlış yapılan veya çözülemeyen soruların doğru yanıtları da anlaşılmayan konular gibi tekrar edilmelidir. Sayısal bir dersin ardından sözel bir dersle devam edilebilir. Sözel bir dersi çalışırken anahtar kelime ve cümlelerin renkli kalemlerle altları çizilebilir. Kat’iyetle TV karşısında çalışmayalım. Çalışma yerimizi değiştirmeyelim” dedi.

‘Kitap okumak verimi artırıyor’

Her gün 30 dakika kitap okumanın ve derse hazırlıklı katılmanın çalışma verimini yüzde 100 artıracağını ifade eden Özgür Akoğlan,” Son olarak hatalarını bilen ve düzelten herkesin iyi bir çalışmayla istediği hedefi rahatlıkla yakalayabileceğini unutmayın” diyerek sözlerini noktaladı.