Başkan Yiğit, 2020 yılında 668 gün olan dosyaların ortalama karara bağlanma süresinin, 2024 itibarıyla 413 güne düştüğünü açıklayarak, "Hedefimiz ve gayretimiz bu süreyi daha da aşağılara çekmektir" dedi. Danıştay’ın yıllar içinde biriken dava yükünü eritmeye yönelik yapısal reformlarla ciddi yol kat ettiğini ifade eden Yiğit, 2024 yılında gelen dosya sayısının 89 bin 872 olduğunu, önceki yıldan devreden 112 bin 928 dosya ile birlikte toplam 202 bin 796 dosyanın 103 bin 245’inin karara bağlandığını söyledi. Böylece, yıl sonu itibarıyla devreden dosya sayısı ilk kez 100 binin altına inerek 99 bin 551’e düşürüldü.
Yiğit, yargının bağımsız ve tarafsız işlemesinin hukuk devleti anlayışının temel direği olduğunu vurgularken, “Hiç kimse yargının üstünde olmamalı, kimse de hukukun altında bırakılmamalıdır” ifadesini kullandı. Yargı bağımsızlığının anayasal bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Yiğit, bu ilkenin yalnızca hukukçuların değil, tüm devlet organlarının ve toplumun ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi.
Adaletin yalnızca mahkemelerde işleyen bir kavram olmadığını da belirten Başkan Yiğit, günümüzde adaletin sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da ele alınması gerektiğine işaret etti. Anayasa'nın, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini sınırlayan sosyal, ekonomik ve siyasal engellerin kaldırılmasını devletin görevleri arasında saydığını hatırlatarak, hukuk devleti ilkesinin yalnızca yasaların varlığıyla değil, bu yasaların adil ve etkin uygulanmasıyla anlam kazandığını belirtti.
Başkan Yiğit’in açıklamaları, yargı sisteminde süre, adalet ve şeffaflık gibi temel konularda atılan somut adımların altını çizerken; Türkiye’de hukuk devleti anlayışının güçlenmesi yönündeki kararlılığı da bir kez daha gözler önüne serdi.
