Tartışmalı Düzenleme Neydi?
Geçici 47. maddeye göre, devlet memurlarına ek gösterge imkânı tanınırken, belirli bir tarihten – 15 Ocak 2023’ten – önce atananlar bu haktan yararlanabilecek; sonrasında atananlar ise kapsam dışında bırakılacaktı. Bu durum, özellikle mesleğe özel yarışma sınavı ve yeterlik süreçleri olmaksızın atanan personel arasında bir eşitsizlik doğurdu.
Başvuru Gerekçesi: Aynı Durumdakilere Farklı Muamele
Mahkemeye yapılan itirazda, aynı statüde görev yapan kişilerin yalnızca atama tarihlerine göre farklı ek gösterge uygulamasına tabi tutulmasının, makul ve nesnel bir temele dayanmadığı vurgulandı. Atama sürecinde kişilerin kendi iradeleri dışında gelişen tarihler sebebiyle hak kaybına uğramalarının, eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürüldü.
AYM’nin Gerekçesi: Farklılık Anayasa’ya Aykırı
Anayasa Mahkemesi, kararında şu değerlendirmelere yer verdi:
-
Ek gösterge düzenlemelerinde kanun koyucunun takdir yetkisi bulunsa da, aynı koşulları taşıyan kişilere yalnızca atama tarihleri nedeniyle farklı muamele yapılmasının nesnel ve makul bir temele dayanmadığı ifade edildi.
-
15 Ocak 2023’ten sonra da aynı şekilde atamaların devam ettiği göz önüne alındığında, bu tarihin sınır olarak belirlenmesinin hakkaniyetli olmadığına dikkat çekildi.
-
Sonuç olarak bu farklı muamele, eşitlik ilkesi ile birlikte mülkiyet hakkı kapsamında da Anayasa’ya aykırı bulundu.
Ne Zaman Yürürlüğe Girecek?
Mahkemenin iptal kararı, Resmî Gazete’de yayımlandıktan altı ay sonra yürürlüğe girecek. Bu sürenin sonunda, 15 Ocak 2023 sonrası atanan kamu görevlilerinin de ek göstergeden yararlanmasının yolu açılacak.
Eşitlik İlkesinin Güvencesi Pekişti
Bu karar, kamu personeli hukukunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Aynı görevleri yürüten ve aynı koşullara sahip memurların yalnızca atama tarihine göre ayrımcılığa uğraması, artık Anayasa’ya aykırı kabul edildi. Mahkeme kararıyla birlikte, kamu hizmetinde adalet ve eşitlik ilkelerinin altı bir kez daha çizilmiş oldu.
