Türkiye’yi temsilen Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez ve Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’in öncülüğünde düzenlenen konferansa; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yüksek mahkeme başkanları ve üst düzey yargı mensupları katıldı.
Konferans boyunca Türk devletleri arasında yargı alanındaki iş birliğinin artırılması, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, insan hakları ve dijitalleşmenin yargı sistemlerine etkisi gibi başlıklar masaya yatırıldı.
“Ortak geçmiş, ortak gelecek”
Konferansın açılışında konuşan Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Türk devletlerinin ortak tarih, dil ve kültür bağlarına vurgu yaptı. Kerkez, “Bizler aynı yıldızın altında doğmuş, aynı göğe bakarak dua etmiş milletlerin evlatlarıyız. Ortak bir geçmişi ve kültürü paylaşan, kardeşliği miras kabul eden devletlerin yüksek yargılarını temsil ediyoruz,” dedi.
Yargıtay’ın 157 yıllık geçmişi ve içtihat mahkemesi olarak rolüne dikkat çeken Kerkez, Antalya Statüsü’nün Şuşa Deklarasyonu ile başlayan sürecin önemli bir kilometre taşı olduğunu belirterek, “Bu iş birliği ve birlikteliğimizin ulu bir çınar haline geleceğine inancım tamdır” ifadelerini kullandı.
“Hukuk devleti ilkesinin teminatı”
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ise konuşmasında Türk milletinin kadim hukuk geleneğini hatırlatarak, “Bugün devletlerimiz, Türklüğün zengin tarihini ve kültürel mirasını farklı coğrafyalarda yaşatmakta; ülkeler arası daha güçlü bağların tesisi için birlik ve beraberlik içinde yeniden bir araya gelmiş bulunmaktadır,” dedi.
Yiğit, Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi kapsamında yargı alanında da ortak hedeflerin benimsendiğini belirterek, “Danıştay, içtihat merci rolüyle temel hak ve özgürlükler konusunda istikrarlı kararlarla hukuk devletinin etkili şekilde işlemesine katkı sağlamaktadır” diye konuştu. Yiğit ayrıca, TDT Yüksek Mahkemeler Ağı’nın kurulmasına yönelik görüşlerini de paylaştı.
Hukuki iş birliğinde yeni dönem
Konferansın sonunda imzalanan “Antalya Statüsü”, TDT üyesi ülkelerin yüksek mahkemeleri arasındaki ilişkileri ilk kez kurumsal bir çerçeveye oturttu. Taraflar, ortak çalıştaylar, hâkim değişim programları, sempozyumlar ve bilgi paylaşımı gibi mekanizmalarla tecrübe aktarımını güçlendirmeyi hedefliyor.
İmza töreninin ardından çekilen aile fotoğrafıyla konferansın resmi bölümü tamamlandı. “Antalya Statüsü” ile Türk dünyasının adalet anlayışında ortak bir zemin oluşturma yönündeki tarihi adım atılmış oldu.
Bu gelişme, sadece hukuk alanında değil, Türk dünyasının bütünleşme sürecinde de önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
