ABD ve Çin Gümrük Vergilerini Karşılıklı Olarak Düşürecek ABD ve Çin Gümrük Vergilerini Karşılıklı Olarak Düşürecek

Trump’ın gümrük tarifelerine ilişkin agresif adımları ve Fed Başkanı'nı görevden alma imasında bulunması, ABD ekonomisine ilişkin resesyon ve enflasyon kaygılarını artırdı. Bu gelişmeler, doları diğer para birimleri karşısında zayıflatırken, özellikle avronun güçlenmesine zemin hazırladı. Avro/dolar paritesi 1,1573’e yükselerek Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Paritenin yıl başından bu yana yüzde 11,3 değer kazandığı kaydedildi.

Doların zayıflamasıyla birlikte altın fiyatlarında da tarihi bir yükseliş yaşandı. Altının ons fiyatı, tarife politikalarındaki belirsizliklerin ve zayıflayan doların etkisiyle 3.397 dolara çıkarak rekor kırdı.

"Kimse Avro/Dolar Paritesinde Bu Yükselişi Beklemiyordu"

Stratejist Cüneyt Paksoy, değerlendirmesinde, yeni yıl başında kimsenin avro/dolar paritesinde bu derece bir yükselişi öngörmediğini ifade etti. Paksoy, "Dolar endeksinin 98 seviyelerine inmesiyle avro/dolar paritesi hızla 1,15 bandına tırmandı. Bu kadar kısa sürede böyle bir hareketlilik yaşanması oldukça dikkat çekici." dedi.

Paksoy, Trump’ın başlattığı tarife süreci ve sonrasında yaşanan gelişmelerin olağan dışı bir dönem başlattığını vurguladı. Ancak Trump'ın hedeflediği kazanımları sağlayamadığına işaret ederek, ABD içinde de Başkan’a yönelik eleştirilerin arttığını belirtti.

"ABD’de birçok eyalette Trump karşıtı gösteriler düzenleniyor. Global basından izliyoruz. Trump, ciddi bir destekle seçilmesine rağmen halkın geniş kesimlerinden beklediği desteği tam olarak alabilmiş değil." diyen Paksoy, Japonya gibi büyük ekonomilerden de Trump’ın politikalarına yönelik sert tepkiler geldiğini hatırlattı.

Çin’in Sert Uyarısı: Süreç ABD'nin Aleyhine İşliyor

Çin’den gelen "ABD'nin yönlendirmesiyle bize tarife uygulayan ülkelere en sert cevabı vereceğiz." açıklamasını da değerlendiren Paksoy, bu tutumun sürecin ABD'nin aleyhine döndüğünü gösterdiğini kaydetti.

Ayrıca Fed Başkanı Jerome Powell'ın ABD'nin yüksek borç seviyesine dikkat çekmesinin de önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Paksoy, "Powell uzun vadeli riskleri açıkça dile getirdi. Faiz indirimi sinyali vermemesi ise Trump-Fed gerilimini tırmandırdı." ifadesini kullandı.

ABD 10 yıllık tahvillerinin de güvenli liman özelliğini yitirdiğini belirten Paksoy, 2 yıllık ve 10 yıllık tahvil faizleri arasındaki makasın açılmasının ekonomik endişeleri artırdığını söyledi.

Jeopolitik Riskler Endişeleri Derinleştiriyor

Paksoy ayrıca Ukrayna ve İran gibi bölgelerde devam eden belirsizliklerin de piyasalar üzerindeki baskıyı artırdığını dile getirdi. "Trump, Ukrayna'da barışı sağlayacağı sözünü vermesine rağmen henüz somut bir sonuç yok. İran görüşmeleri de sürüyor. Böyle bir ortamda güvenli liman olarak doların tercih edilmesi beklenirdi ancak tablo farklı gelişiyor." dedi.

Avro/dolar paritesindeki yükselişin Avrupa ekonomisi için ne kadar avantajlı olacağı ise önümüzdeki dönemde tartışılacak bir diğer önemli konu olarak öne çıkıyor.