İnsanlar iletişim biçimlerindeki duygu ve davranışlarıyla çevrelerini hemen etkiliyorlar. Her birimiz olumlu veya olumsuz etki alanımızla, tanıdığımız veya tanımadığımız, geçici veya kalıcı alanlarımızı, ortamlarımızı tanıdığımız veya tanımadığımız insanların yaşamlarını etkiliyoruz.
Çoğu kişi negatif ortamlara girmek istemez olumsuz etkilenmemek, hatta bir anlamda kendini ve duygularını korumak için.
Bazen de çevrenizdeki olumsuzlukları yönetmeniz ve sakinleştirmeniz gerekir. Bir kurumda “danışma” görevinde de olsanız, sağlık kuruluşunda doktor da, hatta bir yönetici de olsanız fark etmez. Çevrenizin sakin olmasını istiyorsanız önce siz sakin olacaksınız.
Sakin olamazsanız iletişimi yönetemezsiniz. Oysa nerede olursanız olun siz kurum görevlisi iseniz, önce sizin sakin ve akılcı olmanız gerekiyor. Yoksa karşınızdaki kişi kolayca size istediğini yaptırabilir.
NASIL?
Nasıl olacak diyorsunuz değil mi? Çok zor değil aslında.
-Nerede olduğunuzu ve ne yaptığınız bilmek, farkında olmak,
-Kelimelerinizin ne anlama geleceğini düşünmek,
-Çevrenizdekileri ve onların duygularını fark etmek,
-Bir yetişkin olduğunuzu ve sorumluluklarınızı unutmamak,
-Kendinizi karşınızdaki kişilerin yerine koymak,
-Kendi duygularınızı tanımak,
-İletişiminizin her aşamasında kendinizde olmak, aklınızla olmak,
-Öfkeli biriyseniz kendinize sakin olma konusunda telkinlerde bulunmak,
-Davranışlarınızın başı, sonu ve çarpan etkisini düşünmek,
-Sakin olmazsanız doğacak diğer olumsuzlukların daha zor olacağını bilmek,
-Sakin olmak veya susmanın kazandıracaklarını düşünmek
-Koltuğunuzun hakkını iyi yöneticilikle vermek.
ÖFKE FIRSATLARI KAÇIRIR
Kendinizin de ekleyebileceği başka maddeler olacaktır. Bir yönetici sorumluluğunuz varsa eğer, sakin olmak zorundasınız.
“Ben öfkeliyim ama kin tutmam, unuturum, eser gürler durulurum” diyorsanız bu da makbul değil. Siz unutsanız da karşınızdaki unutmuyor. Bir zaman sonra korku kültürü hâkim oluyor.
Yöneticilik sorumluluklarından biri de sakinlikse, haydi sakinlik derecemizi gözden geçirelim ve kendimize not verelim.
Bugün herkesin çeşitli sebeplerle gergin hissettiği bir ortamda, sakinlik önemli bir meziyet.
Sakin olduğunuzda birçok fırsatı fark etmemiz mümkün.
Sakin olamadığınızda, çevrenizdeki kişiler size sunacakları fırsatları da sunmuyorlar. Çevrenizdekileri ve fırsatları kaçırıyorsunuz.
Çevrenizdeki fırsatları başkası/ bir çalışanınız kaçırsa çok kızarsınız ama belki kendiniz kaçırınca “ne yapayım ben böyleyim” deyip kendinize kızmak da istemiyorsunuz.
Sözün özü; Unutmayın siz sakin, çevre sakin. Sakinlik iyidir.
Not: Bu yazı yazarı tarafından organik zekâ ile yazılan özgün bir yazıdır.