Netanyahu, ateşkesin iki aşamalı bir süreç olduğunu belirterek, “Önce ilk kısmı tamamladık; şimdi ikinci kısma geçme zamanı” ifadelerini kullandı. Başbakan, sürecin temel koşulları olarak Hamas’ın silahlardan vazgeçmesini, Gazze’de silah üretim tesislerinin bulunmamasını ve bölgeye silah kaçakçılığının engellenmesini sıraladı. “Silahsızlanma budur” diye konuştu.
Hamas’ın silahsızlanmayı reddetmesi halinde yaşanabilecek sonuçlara ilişkin soruya Netanyahu, daha önce Başkan Donald Trump’ın benzer sözlerine gönderme yaparak, “O zaman kıyamet kopacak. Ama umarım öyle olmaz” dedi. Netanyahu, yine de İsrail’in gerektiğinde güç kullanmaya hazır olduğunu ve barışçıl bir çözümü tercih ettiklerini tekrarladı.
Başbakan ayrıca barışın bölge ve dünya için önemli bir kazanım olacağını belirterek, “Bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi hem İsrail halkına hem de bölge insanlarına verilebilecek en büyük hediye olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Savaş sonrası güvenlik şartları ve ateşkesin sona erdirilmesi konusuna da değinen Netanyahu, özgürlüğün kalıcı olmadığını ve bunun korunması için savunma yeteneğinin korunmasının şart olduğunu söyledi. “Özgürlük kalıcı veya otomatik değildir; savunulmazsa yerini otoriter rejimler alır” ifadelerini kullandı.
Röportajda kendisini “kolay biri” olarak nitelendirenlere ilişkin bir soru üzerine Netanyahu, ülke menfaatleri söz konusu olduğunda sert kararlar almaktan çekinmeyeceğini belirtti: “Benim görevim Yahudi devletini ve halkımızın geleceğini korumaktır.”
Netanyahu’nun açıklamaları, bölgede kırılgan durumda olan ateşkesin geleceğine dair belirsizlikleri artırırken, uluslararası aktörlerin süreci nasıl etkileyeceği ve Hamas ile taraflar arasındaki pazarlıkların yönü yakından izleniyor.





