Kudüs, üç semavi din için kutsaldır. Müslümanlar için Kudüs üçüncü en kutsal şehirdir. İslamiyet'te Kudüs, Milattan sonra 610 yılında ilk Kıble olmuştur ve Kur'ana göre Hz. Muhammed (s.a.v.), 10 yıl sonra Miraç'a bu şehirden çıkmıştır.

İçerisinde Mescid-i Aksa’mızı barındırana Kudüs’ün 31 Aralık 1516’de Yavuz Sultan Selim Han tarafından Osmanlı himayesine alınışı ne yazık ki ülkemizde dikkatlerden kaçan bir tarih olarak karşımıza çıkıyor.

Yavuz Sultan Selim Han, 1516’nın son gecesi olan 31 Aralık’ta Kudüs’e geldi ve ordusuyla birlikte Zeytindağı’ndan Mescid-i Aksa’yı izledi. Daha sonra atıyla birlikte Mescid-i Aksa’nın kapısına kadar geldikten sonra yaya olarak mütevazi bir şekilde cami cemaatinden herhangi bir Mü'min gibi Mescid-i Aksa’ya girdi ve mescidin avlusunda gezindi ve namaz kıldı. Akşam namazında girdiği Mescid-i Aksa’da yatsı namazına kadar vakit geçirdi. O gece Mescid-i Aksa’nın içerisinde 12 bin şamdan yakılarak her tarafı gün gibi aydınlığa kavuşturdu.

Kudüs'teki son Osmanlı askerinin fotoğrafı Filistin'deki müzede ortaya  çıktı - Yeni Şafak

Bu önemli tarihin bilinmesi, hatırlanması, yaygınlaşması amacıyla Hucurat Hareketi tarafından son yıllarda her 31 Aralık’ta İstanbul Fatih İlçesi’nde bulunan Yavuz Sultan Selim Camisinde / türbesinde anma etkinlikleri yapılıyor.

Bu sene 505. Yıldönümü münasebetiyle yapılacak olan anma programına edinilen bilgilere göre birçok sivil toplum kuruluşu da eşlik edecek. Cuma Namazı'nın Fatih'teki Yavuz Selim Camii'nde kılınmasının ardından kabri başında Kur'an okunarak dualar edilecek. 31 Aralık'ta yılbaşı etkinliklerine karşı bir nazire olma özelliğide taşıyan bu tarihi vakıayı STK'lar ve siyasi oluşumlar olarak daha etkili bir sürece taşınması açısından bir kilometre taşı olacağı belirtilen bu programa herkes davetli...

Kudüs, Osmanlı İmparatorluğu'nun elinden nasıl çıktı?

Osmanlılar, Filistin'de 401 yıl hüküm sürdü

Osmanlılar, Filistin'de 401 yıl hüküm sürdüler. Filistin, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için de büyük önem atfedilen bir bölgeydi. Özellikle Kudüs'teki kutsal yerler paylaşılamıyordu. Hıristiyanlığın çeşitli mezhepleri bile birbirleriyle çatışma hâlindeydiler. Osmanlı İmparatorluğu, bölgeyi fethetmesinden itibaren Filistin'de de kendine özgü bir idari yöntem uyguladı. Osmanlı düzeni bölgeye hakim oldu. 19. yüzyılda Batılı güçler bölgeye el atınca Filistin'de ve Ortadoğu'daki diğer bölgelerde günümüze kadar süren ve bitmeyen kaos başladı.

ÜNLÜ TARİHÇİ İLBER ORTAYLI KUDÜS'ÜN FETHİNE ŞÖYLE ANLATIYOR

İlber Ortaylı: Diyanet İşleri Başkanı milletin itikadına karışmasın

24 Ağustos 1516’da Mercidabık Meydan Savaşı’nın neticesi olarak Yavuz Sultan Selim bugünkü Suriye’yi ele geçirdi ve Biladü’ş-Şam denen bölgenin yani bugünkü Ürdün’ün ve Kudüs-ü Şerif’in topraklarına girdi.

Kudüs Osmanlı İmparatorluğu’nun eline Memluklardan geçti. Orası, Haçlılardan sonra İslam devletleri arasında bir rekabet konusu olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu için Kudüs ve Yavuz’un Kahire’deki zaferinden sonra 1517’de ele geçirdiği Haremeyn (Mekke-Medine) ile bir misyonun tamamlandığı görülüyor. Hac yolları ve merkezlerinin kontrolü bir imparatorluğa mali kazanç getirmez, masrafı arttırır; fakat bu masrafla da bu dünya üzerinde bir etki ve yetki yaratılır. Hâdimü’l-Haremeyni’ş-şerîfeyn ve Kudüs bu üçgeni tamamlar.

İNANÇ MERKEZİ

Kudüs tarihte “Yeruşalim” (Selamet Yeri) veya doğrudan doğruya Tevrat’taki “Hakkodeş”ten türeyen Arapça “Kudüs” olarak anılır. Sakinleri bu kutsal mekânın sekenesi olmakla övünürler. Arap Hıristiyanlığının da Müslümanlığının da merkezidir. 1517’den sonraki dört asır boyu bölgenin huzur içinde yaşadığı açıktır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde kentin surları yapıldı. Camileri, su yolları ıslah edildi. Bilhassa 19. asırda Kudüs Sancağı aşağı yukarı bugünkü İsrail’in ve Batı Şeria’nın sınırlarıdır. Merkeze bağlı bir müstakil sancaktı.

19. asırda bedevi kabilelerin buluşma yeri olan yerleşkede bir şehir daha kuruldu; Beerşeba (Yedi Pınar). Bu şehrin yanında asıl büyük gelişme tabii ki Yafa’dır. Ta Roma devrinden beri Kudüs, Yafa ile Tel Aviv arasında yer alan Caesaria’nın bulunduğu limanı kullanırken Osmanlı devrinde Yafa işlek bir yer ve Akdeniz’de bağlantı merkezi olmuştur. Demiryolu da sonradan Yafa-Kudüs arasında yapılmıştı.

Kudüs'teki Osmanlı Varlığı

1- Yavuz Sultan Selim

Yavuz Sultan Selim Dönemi Gelişmeleri Nelerdir? - En Son Haberler - Milliyet

Yavuz Sultan Selim Mercidabık savaşında Memlüklüleri yendikten sonra tüm Şam bölgesini Osmanlı topraklarına kattı ve daha sonra Kudüs Şehrine gelerek Mescid-i Aksa ve Mukaddesatı ziyaret etti. Osmanlının Kudüs Fethi Kudüs halkını çok sevindirdi Sultanın ziyaretinde onu büyük bir yemeğe davet ettiler. Yavuz sultan selim han Kudüs halkına ekonomik reformlar ve düzenlemelere kadar birçok konuda söz verdi. Fakat düzenlemeleri sağlayamadan kısa süre sonra vefat etti. Osmanlının Kudüs Fethin den sonra ispanya kralı Hristiyanların Kudüs’ü ziyaret edebilmesi için Yavuz Sultan Selimden harç karşılığında izin aldı.

2-Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman kimdir? I. Süleyman dönemi savaşları ve olayları  neler? Kanuni'nin hayatı, sözleri ve kişiliği

 Kanuni Sultan Süleyman Kudüs Şehri için birçok hizmette bulundu, bunlardan bazıları;

1-Kudüs Şehrinin surlarını yenilettirdi,
2-Kudüs kalesinin restoresini yaptırdı,
3-Bir çok sayıda çeşme,
4-Kubbetüs sahranın yer döşemesi,
5-Mescid-i Aksanın Surlarını ve Kapılarını Restore edip yenilettirdi,
6-Meryem validemizin kapısını açtırdı,
7-Silsile kubbesinin fayanslarını yenilettirdi,
8-Bab-ı Zehebi kapısını kapattırdı,
9-Kanuninin Eşi Hürrem Sultan Tekkesini inşa ettirdi. Bu tekkeden çok sayıda Fakirin yemek ve ihtiyaçları karşılanıyordu,
10-Kanuni Sultan Süleyman Kudüs şehrinin istikrarı ve güveni için Kudüs-Yafa şehri arasındaki yolun kontrolünü El-Ebigavş kabilesine verdi (Onlara Turistlerden gelen aidatlar karşılığında vermişti) Kanuni Döneminde de Hristiyan hacılardan harç alınıyordu.

3-Sultan 4.Murad Dönemi

Sultan Murad IV - Biyografya

Sultan Murat Döneminde Kudüs şehrinde istikrar biraz tehlikeye girdi. Bu sebepten dolayı Sultan Murat Kudüs-El Halil yolu üzerinde Şehrin güvenliği için kale inşa ettirdi. Bu kalenin içinde mescit ve kışla bulunmaktaydı. Kalenin içinde Dizdar ve 40 asker görev yapmaktaydı. Kudüs Şehri Sulta Murad döneminde Sayda ve Akka eyaletine bağlı bir sancak bölgesiydi.


Napolyon Gazze, Yafa ve Ramla şehirlerini işgal ettikten sonra Kudüs halkına yazı yazarak emirlerine uymalarını istedi ama Kudüs halkı cevap olarak Akka eyaletine bağlı olduklarını ve akadan bir emir gelirse size uyarız dediler. Napolyon bunun üzerine Akka şehrine saldırdı fakat Ahmet paşa şehri surlarla çevirmişti ve Napolyon başarısız oldu. Kudüs 1820 yılında Şam eyaletine bağlandı. 1831 de mısır prensi İbrahim paşa Kudüs ve Şam bölgesini işgal etti ve o dönemde bölgede çok sayıda çatışma oldu. 1841 Sultan Abdülmecid döneminde Osmanlı Kudüs’e tekrar hâkim oldu.

4-Sultan Abdülmecid

Sultan Abdülmecid kimdir? Sultan Abdülmecit dönemi olayları ve Abdülmecid'in  hayatı

 Sultan Abdülmecid Mescidi Aksanın restoresini yaptırmıştır ve 20000 altın harcamıştır.Bu dönemde Kudüs şehrinin nüfusu artmıştır ve 1858 de insanlar Kudüs surları dışına yerleşmeye başlamıştır.

5-Sultan Abdülaziz

SULTAN ABDÜLAZİZ HAN KATLEDİLMİŞTİR

Sultan Abdülaziz döneminde 1867 tarihinde , Kudüs çok gelişmeye başladı ve bir çok yol ve çarşı inşa edildi. (Kudüs-Yafa ve Kudüs-Nablüs şehri arasındaki yol) Kudüs'ün yolları mermerlerle döşendi, bu döşemeler günümüze kadar bölgede mevcuttur. Sultan Abdülaziz mescidi aksanın süslemesi ve restoresine 30000 Osmanlı akçesi harcadı ve Ömeri camisini inşa ettirdi. 1892'de Kudüs-Yafa şehri arasında tren yolu inşa edildi 1909 yılında El-Halil kapısının yanına büyük kale inşa edildi ve yanına çeşme yaptırıldı.

Osmanlı Kudüs'ü nasıl kaybetti?

Tarihin en eski şehirlerinden biri olan ve 401 yıl boyunca Osmanlı sınırları içinde varlığını sürdüren Kudüs  9 Aralık 1917 tarihinde İngilizlerin eline geçmiştir.

KUDÜS'ÜN TARİHİ: MISIR FİRAVUNLARINDAN OSMANLI'YA

Kurulduğu ilk yıllarda Mısır firavunlarının hakim olduğu  Kudüs önce Büyük İskender tarafından fethedilmiş daha sonra bölgeye Roma İmparatorluğu hakim oldu.  636 yılında Hz. Ömer tarafından fethedilen Kudüs Haçlı Seferleri sırasında önemli bir haline geldi ve Haçlılar binlerce Müslüman kanı dökerek şehri ele geçirdiler.  

Ardından tarih sahnesine Selahattin Eyyubi çıktı ve  1187 yılında yapılan Hittin Savaşıyla Kudüs' ü Haçlıların elinden geri almayı başardı.  Kudüs halkına çok iyi muamele ettiği bilinen Selahattin Eyyubi'nin düşmanları ile ilişkilerini de mütevazi bir şekilde sürdürdüğü de biliniyor.  Selahattin Eyyubi'nin vefatıyla ise Kudüs tekrar 11 yıl sürecek bir Haçlı hakimiyetine girdi. 1244 yılında Salih Necmettin Eyüp daha sonra Moğollar tarafından ve son olarak 1259 yılında Ayn Calut Savaşı'yla Memlükler'in eline geçen Kudüs Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına katıldı.

KUDÜS'TE OSMANLI DÖNEMİ 

Bazı kaynaklarda Kudüs'ün savaşılarak alındığı değil halkın kendi isteği ve iradesiyle Osmanlılara teslim olduğu geçmektedir. Kudüs'ün fethine genel olarak bakıldığında ise 1516 yılının Aralık ayında, Yavuz Sultan Selim'in talimatı ve Veziriazam Sinan Paşa  önderliğinde bu Mukaddes şehir, Osmanlı hakimiyeti altına geçmesi sağlanmış ve Kudüs şehrini Memlüklülerden almıştır.

Ardından tam 401 yıl boyunca Kudüs'te refah huzur ve barış dolu günler yaşanmıştır. Osmanlı padişahları özellikle Kudüs'e özel önem göstermiş şehrin mimari açıdan kalkınması sağlanmış ve 3 dinin mensupları ile birlikte hoşgörülü bir şekilde Kudüs içerisinde barış içerisinde yaşamış, ayrıca bölgeye gelen Ziyaretçilerde herhangi bir zorluk yaşamamışlardır.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI UZATMALARI: KUDÜS İNGİLİZLERİN İŞGALİ ALTINDA 

Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ham madde ihtiyacı oldukça yüksek bir seviyeye çıktı Hindistan önemli bir ham madde kaynağı olduğundan, Hindistan yolunu güvenceye almak isteyen İngilizler için Ortadoğu, stratejik bir öneme sahipti. Bu sebepten Arabistanlı Lawrence adıyla bilinen İngiliz casusu Lawrence, Şerif Hüseyin isyanı adıyla bilinen Arap isyanlarıyla Osmanlı oldukça zayıflatılmıştı ve o dönemde bugünkü Orta Doğu krizinin ilk thohumları atılmşıtı. 

Başta İngiltere olmak üzere İtilaf Devletleri Araplara bağımsızlık ve bol altın sözünü verirken, aynı zamanda siyonistlere de  İsrail Devletinin kurulacağı vaadinde bulundular.

Osmanlı ordusu il etapta Kanal cephesinde İngilizlerin bağlantısını kesmek için konuşlansa da yaşanan başarısızlığın ardından kuvvetlerini Filistin ve Suriye kaydırmak zorunda kaldılar.

Yaşanan 1. Gazze Savaşı'nda 30.000 kişilik Osmanlı ordusu, bin kişi civarında bulunan tam tesisatlı İngiliz ordusunu geri püskürttü., İngilizler Çanakkale'nin ardından ikinci kez Türk bozgunuyla karşılaştı

Daha sonra yaşanan 2. Gazze kuşatması daha ağır oldu. Filistin şehirleri ve özellikle Kudüs ağır bombardımana maruz kaldı. Osmanlı güçleri de daha fazla dayanamayarak şehri boşalttılar. Ancak Kudüs şehri İngilizlere teslim edilmiş gibi görülse de ardında yatan gerçeğin mübarek şehrin tahrip olmasını önlemek olduğu yazılı belgelere geçmiştir.

Devasa toplarla bombalanan Kudüs daha sonradan ortaya çıkan telgraf kayıtlarına göre Kudüs mutasarrıfı İzzet Bey'in kutsal mekanların tahrip olmasından çekindiği için İngiliz makamları ile irtibata geçtiğini ortaya koymuştur ve Kudüs, 9 Aralık 1917 yılında İngilizlerin eline geçti. 

İlerleyen yıllarda Filistin bölgesi İngiliz hakimiyeti altında yönetilmiş, ardından ifade edildiği gibi herhangi bir bağımsızlık verilmemiştir.