Din İşleri Yüksek Kurulu'nun yaptığı açıklamaya göre; Cuma namazını terk edenlere yönelik tehditkâr ifadeler taşıyan hadisler, Cumanın önemini vurgulamak ve mazeretsiz terk edenlerin cezayı hak edeceklerini bildirmek amacını taşırlar. Bu hadislerden bir kısmında Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Birtakım insanlar ya Cuma namazını terk etmeyi bırakırlar yahut da Allah onların kalplerini mühürler, artık gafillerden olurlar.” (Müslim, Cuma, 40); “Her kim önemsemediği için üç Cumayı terk ederse, Allah onun kalbini mühürler.” (Ebû Davûd, Salât, 212). Buna göre, özürsüz olarak Cuma namazını terk eden bir Müslüman büyük günah işlemiş olur. Fakat farziyetini inkâr etmedikçe ve hafife almadıkça; cumayı üç kez terk etmekle nikâhı düşmez.

3 defa cuma namazı kılmayanın cenaze namazı kılınır mı?

Böyle bir kimsenin cenaze namazı kılınmaz.” dediklerini duyarız. Bu iddialar kesinlikle doğru değildir. Cuma namazının farz olduğuna inanan fakat bu namazı kılmayan kimse kâfir olmaz, nikâhı da düşmez. Ve böyle kimsenin cenaze namazı kılınır.

Cuma namazının hükmü nedir?

Cuma namazı farz-ı ayındır. Farz oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve İcma ile sabittir. Yüce Allah, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (Cum’a, 62/9-10) buyurmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her müslüman erkeğe farzdır.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 130; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 245-246) buyurmuştur. Cuma namazı, Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminden günümüze kadar kılınagelmiş ve bunun farz olduğu konusunda herhangi bir farklı görüş ortaya çıkmamıştır.

Cuma namazında hutbeye yetişemeyen kimsenin namazı geçerli midir?

Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir. Bu nedenle hutbe okunurken en az bir erkeğin hazır bulunması gerekir. Ancak cuma kılabilmek için hutbeye yetişmek ve dinlemek şart değildir. Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan kişinin kıldığı cuma namazı sahih olur. Hutbeyi dinlemeye yetişemeyen kimse, cuma namazının ikinci rekâtına bile yetişse, imam selam verdikten sonra ayağa kalkıp bir rekât daha kılarak cuma namazını tamamlar (İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 63).

Özürsüz olarak üç kez cuma namazı kılmayan dinden çıkar mı? Kafir olur mu?

Cuma namazını kılmak farzdır; bunu kılmayanlar günahkâr olur. Ancak günah işleyenler kâfir olmazlar. Bu nedenle cuma namazını kılmayanlara kâfir diyemeyiz. Hadislerde cuma namazının önemi anlatılmış, bilerek ve hiç bir mazereti olmadan cumaya gitmeyenlerin münafık özelliği taşıyacağı ifade edilmiştir. Bunlar cumanın önemini anlatmak içindir. 

Her sıfat ve özellik insanı münafık yapmaz. Örneğin yalan söylemek Müslümanın özelliği olmamalıdır. Bir münafığın veya kâfirin özelliğidir. Ancak bir mümin de yalan söylemekle münafık özelliği taşısa bile, münafık olmaz ve münafık diyemeyiz. Bunun gibi cuma namazını hiçbir mazereti yokken kılmamak münafıkların özelliğidir. Bir Müslüman camiye gelmemekle münafık olmaz. Ancak mescide gelmeyen münafığın özelliğini taşımış olacağından Peygamberimiz (asm) bu konuyu hatırlatmak istemiştir.