KOCAELİ (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin, temel insan hakları noktasında dünyanın eleştirdiği değil, attığı adımlarla örnek ülke haline geldiğini belirterek, "Artık Türkiye, çözüm süreciyle, açılımlarla, temel insan haklarına dayalı, demokratik ülke olma yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor" dedi.

Gebze Belediyesinin ev sahipliğinde, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) desteğiyle Gebze Kültür Merkezi'nde düzenlenen "G20 Dönem Başkanlığında Gelecek Dünya, Gelecek Türkiye Konferansı"nın açılışında konuşan Işık, hiç kimsenin Türkiye'de etnik kimliği ve inancından dolayı baskı görmediğini söyledi.

Türkiye'de son 12 yılda temel insan haklarına yönelik son derece önemli adımlar attıklarını, kısıtlamaları bir bir kaldırdıklarını anlatan Işık, şöyle konuştu:

"Bugün artık Türkiye Allah'a şükürler olsun, Alevi olanın 'ben Aleviyim' diye rahatça söyleyebileceği ülke haline geldi. Bugün Türkiye artık, 'ben Kürdüm' diyen, çok rahatlıkla Kürt olduğunu söyleyebilecek ve Kürtçe propaganda yapabilecek hale geldi. Artık bugün Türkiye, 'ben Romanım' diyen insanların rahatlıkla Roman olduklarını, Roman kimliğini saklama ihtiyacı hissetmediği ülke haline geldi. Artık Türkiye, 'ben dindarım, dinimi yaşayamıyorum' diyen insanların özgürce dinini yaşadığı ülke haline geldi. Artık Türkiye, temel insan hakları noktasında dünyanın eleştirdiği değil, adeta gerçekleştirdiği, attığı adımlarla örnek gösterilen ülke haline geldi. Artık Türkiye, çözüm süreciyle, açılımlarla, temel insan haklarına dayalı, demokratik ülke olma yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor.

Bunlar dünya için de örnektir. Siz dünyada insanları, temel insan haklarından yoksun bırakırsanız, ne demokrasiyi, ne de ekonomiyi geliştiremezsiniz."

- "Dünyada terörizmde ciddi yükselme var"

Dünyada terörizmde ciddi yükseliş olduğunu vurgulayan Işık, terörün her türlüsüne ve şekline karşı olduklarını, bunun en temel insan hakkı ihlali olduğunu kaydetti.

Işık, bir şeyin zorla ve silahla dayatılamayacağını belirterek, "Terörü mazur göstermek için hiçbir gerekçenin arkasına sığınmak mümkün değildir. Hele hele bu terörü, toplumların dini değerlerine atıfla yapmaya çalışanları lanetlemek her birimizin ortak görevidir" ifadesini kullandı.

Işık, 1970'lere kadar İslam'ın yükselen değer olduğunu ancak daha sonra İslam'ı terörle özdeşleştiren birtakım olaylarla karşı karşıya kaldıklarına işaret ederek, "El Kaide' diye bir şey başladı, şimdi testereyle adam kesiyor, tavuk boğazlar gibi insan boğazlıyorlar. Bunun adını İslam'la bir araya getirme gayreti var. Bu, dünyada en fazla Müslümanların karşı çıkması gereken vahşettir. Bunu yapanların dinle, imanla, İslam'la hiçbir şekilde uzaktan, yakından alakalarının olması mümkün değildir" şeklinde konuştu.

Terörün insanlık onurunun en önemli düşmanı olduğunu, dünyanın geleceğini tehdit eden en önemli unsurların başında geldiğine dikkati çeken Işık, şunları dile getirdi:

"Terörün üzerinde yoğunlaşmayan dünyanın gelecekte terörden kurtulmasının mümkün olmadığını da vurgulamak zorundayız. Eğer siz, demokrasi eksenli değil de çıkar eksenli dünya hayal ederseniz, işte o zaman teröristlerin ekmeğine yağ sürersiniz. Kendiniz için hak gördüğünüz demokrasiyi, gelişmekte olan ülkeler, özellikle İslam dünyası için lüks görürseniz, orada da teröristlerin ekmeğine yağ sürmüş olursunuz. Son dönemde, özellikle Arap Baharı ile hareketlenen İslam dünyasında ardı ardına meydana gelen darbeler, aslında Batı'nın iki yüzlülüğünün çok açık göstergesidir. Kendi ülkenizde 'demokrasi' diyeceksiniz ama İslam dünyasında demokrasi 'benim çıkarlarımı teminat altına almadığı için darbe, otoriter rejimler, diktatörler' diyeceksiniz."

- "Batı, çıkarlarına ters' diye demokrasi istemiyor"

Işık, Türkiye'de demokrasinin her geçen gün güçlenmesini istediklerini ancak aynı şeyi bölgede ve dünyada da istediklerini söyledi.

"Batılı ülke için hak görülen demokrasi, Mısır, Suriye Irak için de hak görülsün" değerlendirmesinde bulunan Işık, şu ifadeleri kullandı:

"Dünyanın herhangi bir ülkesi için demokrasi hak kabul edilsin. 'Benim çıkarlarım burada demokrasiyi uygun rejim kılmıyor, o zaman demokrasiye karşı yapılan hareketleri desteklerim' derseniz, sizin yaptığınız iş aslında terörün ekmeğine yağ sürmektir. Son dönemde terör örgütlerinin maalesef beslendiği o bataklıkların bir sebebi de bugün gelişmiş ülkelerdir. Bu kadar vahşetin, cinayetin işlenmesinde bu bataklıkları kurutmayan hatta zemin bulmasını sağlayan ülkelerin politikalarının çok ciddi katkısı vardır.  Türkiye olarak çok ciddi duruş sergiledik.

Hiçbir terör örgütüne asla müsamahayla bakmadık. Bu, kitabımızda yazmaz. Terör terördür, terörist teröristtir ama terörle, sivrisinekle mücadele yerine, bataklığı kurutmak da bütün dünyanın ortak görevidir."

- "Suriye'de serbest seçimde kim seçilirse başımızın üzerindedir" 

Işık, dünyanın geleceğinde en önemli risk faktörü ve tehdidin, terör olduğunu, güvenin ve istikrarın bulunmadığı bölgede, dünyanın geleceğinin konuşulamayacağını, bu noktada Türkiye'nin dış politikasının çok açık olduğunu vurguladı

Işık, şu değerlendirmede bulundu:

"Suriye'ye baştan beri şunu ifade ettik. 'Gelin, serbest seçimlerin yapılmasını sağlayacak zemini oluşturalım ve serbest seçimler yapılsın. Eğer bu seçimlerin sonucunda Esed kazanırsa başımızın üzerindedir. Serbest seçimlerin sonucunda kim iktidara gelirse, orada biz yardımcı olalım, orada demokrasi kök salsın.' Türkiye, İslam dünyasının bu konuda en güzel örneğidir. Bir seçime gidiyoruz. Hiç kimse Türkiye'nin geleceğiyle ilgili endişe taşımıyor. Niye? Eğer iktidarlar yanlış yaparsa, halk sandıkta cezasını verir. İktidarlar, doğru iş yaparsa da halk sandıkta gereken desteği verir."

Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında "kapsama, uygulama ve yatırım" gibi üç temel başlığı öne çıkardığını anımsatan Işık, "Kapsayıcılık, dünyanın en önemli sorunlarından biri. Hem siyasette hem de ekonomide kapsayıcılık önemli. Dışlayıcı, ayrıştırıcı anlayış, dünyanın geleceğinde yer bulmamalı. Bunlardan en önemlisi uygulamadır. Teorik bilgide eksiğimiz yok. Problem, bunların uygulama alanına aktarılmasıdır" diye konuştu.

Türkiye'nin G20 dönem başkanlığının, dünyada özellikle gelir dağılımı, adalet, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün daha fazla konuşulduğu ve bu noktada daha fazla adımların atıldığı dönem olmasını ümit ettiğini belirten Işık, bu noktada her alanda gayret gösterdiklerini sözlerine ekledi.

(Bitti)