Çevre ve iklim krizi, gezegenimizi tehdit eden en büyük tehlikeler arasında yer alıyor. Uzmanlar kısa süre içerisinde gerekli önlemlerin alınmaması halinde, insanlığı hayli zorlu bir dönemin beklediğini ifade ediyor.
Bilim insanları ve çeşitli sivil toplum kuruluşları büyük bir mücadele verse de devletler ve uluslararası organizasyonların, ciddi adımlar attığını söylemek zor. Bilim insanları ve çeşitli sivil toplum kuruluşları büyük bir mücadele verse de devletler ve uluslararası organizasyonların, ciddi adımlar attığını söylemek zor.

Tam da bu nedenle, insanlığı bekleyen tehlikelere karşı yürütülen mücadelenin ön saflarında çevre aktivistleri yer alıyor.

Bununla birlikte ünlü sanat eserlerini hedef alarak protestolar düzenleyen çevre kuruluşları ve aktivistler de adından söz ettiriyor

Ancak tarih, cesur aktivistlerle ve sıra dışı protesto gösterileriyle dolu. Amerikalı Julia “Butterfly” Hill de bu sıra dışı cesur aktivistlerden biri.

Julia Lorraine Hill, 18 Şubat 1974’te, Amerika Birleşik Devletleri’nin Missouri eyaletinde dünyaya geldi. Bir din görevlisi olan babasının mesleği sebebiyle çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Amerika’nın farkı şehirlerinde geçirdi

Yaşamının ilk yıllarından itibaren büyük bir doğa sevgisiyle büyüdü. Henüz 7 yaşındayken katıldığı bir doğa yürüyüşü sırasında parmağına konan bir kelebek, yürüyüş boyunca küçük kızın yanından ayrılmadı

Bu olay, Hill’in butterfly (kelebek) lakabını almasına sebep oldu.

20’li yaşlarının başında “ölümden döndüğü” bir trafik kazası geçirdi. Öyle ki ancak bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından yeniden yürüme konuşma yetisi kazanabildi! Bu kaza, genç kızın yaşamını tümüyle değiştiren önemli bir dönüm noktası oldu.



İyileştikten sonra yaşamında büyük bir boşluk olduğunu ve insanlığa fayda sağlamak istediğini fark etti. Bu dönemde Kaliforniya’nın Humboldt County bölgesindeki tarihi sekoya ağaçlarının katledilmesini protesto eden çevrecilere katıldı

Pacific Lumber Company isimli kereste şirketi bölgedeki tarihi sekoya ağaçlarını kesmek istiyor, Hill’in de aralarında bulunduğu bir avuç çevreci ise kesime engel olmaya çalışıyordu

Ağaç kıyımına karşı yürütülen direnişin sembolü ise bölgedeki en yaşlı sekoya ağacıydı. Çevreciler 1.500 yaşındaki ağaca Luna adını vermişti

Julia Butterfly Hill, 10 Aralık 1997’de tarihe geçecek bir eylem gerçekleştirdi

Bölgedeki ağaçların kesilmesinin önleyebilmek için Luna ismini verdikleri ağacın üzerinde yaşamaya başladı

Yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki ağaca tırmanan aktivist, tarihi sekoya ağacının dalları arasında bir platform inşa etmeye başladı. Bu platform, 738 gün boyunca genç çevrecinin “evi” olacaktı.

Elbette devasa bir sekoya ağacında yaşamanın getirdiği türlü zorluklar vardı. Fırtınalar, şiddetli sarsıntılar, böcekler, olumsuz hava koşulları… Ancak Hill doğayı korumak isteyen bir insan ne kadar ileriye gidebilir, sorusuna çarpıcı bir yanıt vermeye kararlıydı.

Adana’da Emekli Kadının Mantar Başarısı: Evde 400 Kilo Hasat! Adana’da Emekli Kadının Mantar Başarısı: Evde 400 Kilo Hasat!

Ağacın üzerinde yaşadığı 2 yılı aşkın sürede, çeşitli çevre kuruluşları ve aktivistler tarafından desteklendi.

Örneğin su ve erzak tedariki, destekçiler tarafından sağlanıyordu. Belirli aralıklarla Luna’nın yanına gelen çevreciler, getirdikleri yaşam malzemelerini bir halat vasıtasıyla Hill’e ulaştırıyorlardı

Tarihe geçen bu eylem büyük bir zaferin ardından, 18 Aralık 1999’da sona erdi

Kereste şirketi, Hill’in kararlı eylemi sebebiyle bölgedeki ağaçları kesemedi. Luna ve diğer ağaçlar koruma altına alındı. Şirket ve çevreciler arasında yapılan anlaşmanın ardından Hill, 738 gün boyunca yaşadığı ağaçtan aşağıya indi.

Julia Butterfly Hill’in “ağaçta yaşamı” tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Eylem, çevre aktivizmi söz konusu olduğunda akla ilk gelen örnekler arasında yer alıyor.
 

Luna’nın Mirası isimli bir kitap kaleme alan aktivist, ağaçta yaşadığı 738 günü dünyanın farklı bölgelerindeki toplantılarda anlatıyor, çevre konusunda farkındalık oluşturabilmek için mücadele ediyor.