“Müzakereye açığız ama baskıya kapalıyız”
Konuşmasında ABD ile sürdürülen nükleer müzakerelere değinen Pezeşkiyan, sürecin İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in belirlediği çerçevede yürütüldüğünü vurgulayarak, “Müzakere ederiz ama asla zorbalığa boyun eğmeyiz. Hiç kimse bize ‘nükleer araştırma yapamazsınız’ deme hakkına sahip değildir. Yasal ve bilimsel haklarımız korunduğu sürece ilerleme mümkündür” dedi.
“Bilimsel ilerlememizi engelleyemezler”
İran Cumhurbaşkanı, ülkesinin nükleer alandaki çalışmalarının barışçıl amaçlar taşıdığını belirterek, “Nükleer enerji, tıp ve tarım gibi alanlarda ihtiyaç duyduğumuz materyalleri edinmek için kimsenin iznine ihtiyaç duymuyoruz. Bilimsel araştırma yapmak için birilerinden onay almak zorunda değiliz. Onlar kim ki bize nükleer endüstrimizi sökmemizi söylüyorlar?” ifadelerini kullandı.
“Füze teknolojisi güvenliğimizi sağladı”
Pezeşkiyan, İran’ın füze teknolojisine sahip olmadan önce sürekli saldırılara maruz kaldığını hatırlatarak, “Bilim insanlarımızın geliştirdiği füze sistemleri sayesinde şehirlerimiz artık güvende. Füze sahibi olmadan önce neredeyse her gün saldırıya uğruyorduk. Bugünse bu tehditlere karşı caydırıcılığımız var” dedi.
“Başkalarının iç işlerine karışmıyoruz, onlar da bizimkine karışmasın”
Nükleer silah üretmenin İran’ın politikası olmadığını vurgulayan Pezeşkiyan, batılı ülkelerin iç işlerine müdahaleci tutumunu eleştirerek, “Biz onların iç işlerine karışıyor muyuz? Hayır. O halde onların da bizim iç meselelerimize müdahale etmeye hakkı yok. Müzakereleri onurlu ve dik durarak yürütüyoruz. Tek isteğimiz yasal ve uluslararası haklarımızın tanınmasıdır” dedi.
“Birlik olursak kimse bu topraklara göz dikemez”
İran’ın iç sorunlarını çözebilmek için birlik ve beraberlik çağrısında da bulunan Pezeşkiyan, “Aramızdaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp birlik olursak, hiçbir düşman bu topraklara göz dikemez. Bizi bölmek, aramıza nifak sokmak isteyenlere karşı ancak birlikte durabiliriz” diye konuştu.
Pezeşkiyan’ın bu açıklamaları, Tahran’ın Batı ile yürüttüğü nükleer görüşmelerde izleyeceği kararlı çizginin de işareti olarak değerlendiriliyor.
