Yeni yılla beraber  yürürlüğe giren 'yeni Çek Yasası' sıkıntı veriyor.

Merkez Bankası verilerine göre   ödenmemiş ve mahkemelik olan çek sayısı bu yılın mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 354 artış oldu.
Rakam münferit görülmesin,  sakın ola ki, küçümsenmesin . Bu bir uyarıdır… Alış veriş yavaşladı.. Zira yılın ilk beş ayında kurulan şirket sayısı da azaldı.Kapanan şirket sayısı ile paralel bir durum arz ediyor. Adı konmamış bir kriz yaşanıyor. Dillendirmek istenmiyor.

Aslına bakarsanız Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan belliydi.
2012 yılının ilk üç ayında açıklanan veriler -Karşılıksız Çek- belasını haber veriyordu. Tekstil piyasası,  kumaş üreticileri, Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, , Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Odası Genel Başkanı Bendevi Palandöken,  İstanbul Ticaret Odası (İTO)Başkanı Murat Yalçıntaş konu ile alâkalı herkes geçen Mart ayında kanun adamlarını uyardı. Gidişatın kötü olduğunu söyledi.Yani karşılıksız çek olayı,  üçbeş uyanık yahut birkaç utanmazın ‘  çekte hapis cezası kalktı diyerek rahat hareket etmesinden çok daha farklı bir durum.

Çeklerin patlamasıyla büyük üretici  yeni yasanın ardından derhal pozisyon aldı. Alıcılardan,  çek ile beraber -ek teminat ya da banka teminatı- isteniyor. Masrafl  artırıyorlar.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ilk üç ayın sonu Mart ayında   çeklerin  karşılıksız çıkması üzerine yaptığı açıklamada  hapis cezasının kaldırılmasına karşı olmadıklarını ancak caydırıcı bir önlem alınmasının şart olduğunu belirterek, bu açığı kapatacak bir öneri getirdiğini aktardı. 'Mali risk sigortası' adını verdiği sistem ile ilgili Yalçıntaş, "Bu sistemde tüccar nasıl iş yerini, arabasını sigortalıyorsa, elindeki çekin de sigortalı olmasını isteyecek. Tercih ederken de elbette sigortası yapılmış olan çeki kabul edecek. Karşılıksız çıktığı zaman çek bedelini sigortadan tahsil edebilecek" dedi. İTO Başkanı Yalçıntaş, bu sigortanın maliyetini de çek kullanıcısı ile birlikte ağırlıklı olarak bankaların karşılaması gerektiğini belirtti.  Sigortacı ağzıyla konuştuğu söylendi. Maliyetiin ek yükleresebep olacağı söylendi. Başkan Yalçıntaş  görüşünü bugünde savunuyor.   Önlem alınmasını istiyor. Sesi Ankara’nın yüksek tepelerinde kaybolup gidiyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’da hadiseye sehirci kalmadı.  Karşılıksız çek oranının, geçen senenin ilk 3 ayına göre   Her 2 çekten biri mahkeme kararına rağmen ödenmemiş oldu.  Bir an önce çek sorgulama sisteminin hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi. Bu sözleri de amiyane tabiriyle takan olmadı.  Uyarılar  dikkate alınmadı.r.Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi ise  Çek Yasası'ndaki düzenleme ile ilgili olarak, yine Mart ayında "TESK olarak ekonomik bir suça ekonomik bir ceza verilmesini istiyoruz " dedi. Çekle ilgili asıl problemin çekin yanlış kullanılmasından kaynaklandığını dile getiren Palandöken, "  Burada önemli olan çekin nasıl kullanılacağının öğretilmesi ve çekin nakit para olduğunun kavratılması. Bankaya gittiğinizde hemen parayı alabilmelisiniz. Aylar sonrası için çek yazılması doğru değil" şeklinde konuştu.

Gelişmelerin ışığında, Mayıs ayına geldiğimizde ise mahkemeler tarafından Merkez Bankası’na yapılan bildirimlere göre duyurulan yasaklama kararı alınan çek sayısında   tam manasıyla patlama yaşandı. Merkez Bankası tarafından duyurulan yasaklanan çek sayısı Mayıs 2012’de geçen yılın aynı ayına göre 18 kat artışla 91 bin 722 adete yükseldi. Mahkemelerin bildirimleriyle Merkez Bankası’nca duyurulan yasaklama kararı alınmış birikimli çek sayısı ise yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 7 kat artarak 22 bin 381’den 157 bin 388 adete ulaştı.

Bankalarca Merkez Bankası’na yapılan bildirimlere göre duyurusu yapılan, karşılıksız kaldıktan sonra ödenmiş çek sayısı ise Mayıs ayında yüzde 34.4 artarak 26 bin 779’dan 35 bin 983 adete geriledi. 

Olay,- milyonlarca  çekin yanında 150-160 bin çek ödenmemiş ne olacak-,denilip,  küçümsenmemeli. Münferit az görülen veya minicik  bir rakam olarak bakılmamalı.
Resmin tamamına bakılmalı..Olayın her tarafı incelenmeli, Şöyle ki; Türk ticaretinin en önemli ödeme özelliklerinden biri olan , çeklerin  arkasında en az 10  ciro vardır.. Yani bir çek en az 10 kez ödeme aracı olarak kullanılır.Bu netice, en iyi tahminle 500-600 bin işletmeyi zora sokar.Hele hele çek karşılığı kredi kullanan firmaları bankaların idam sehpasına çıkarır.Çünkü, Bir  ödeme de aksama veya tahsilat olmadığı takdirde tüm kredinin ödenmesi isteniyor.Böylece yıllarını birikimi yok oluyor. “Yandı gülüm keten helva” dedirtiyor.Ödeme sıkıntısı  yaşayan girişimci döner sermaye sıkıntısına  düşüyor. İcra iflaslar birbirini izliyor. Yüzbinlerce emekçinin işsiz kalmasına sebep oluyorlar.
Madalyonun diğer yüzünde ise  mahkemelerden bunalan  esnaf, tüccar ve imalatçı tefeciler yahut tahsilat mafyasının kucağına düşüyor. Varlıkları ve kazançlarının yarısını kaybediyor. Maliyetlerini bile kurtaramıyorlar . Belki de gelirlerinin tamamını kaybetme riski ile karşılaşıyorlar. Sonuç olarak, baş aşağı gidişler  ve ani düşüşler  şirket ve aileler dağılmasına sebep oluyor.. İntihar artıyor. Cinayet yaralama, gasp, dolandırıcılık hadiselerinde patlama yaşatıyor.

Herşeyden önemlisi gelecek  ve hayaller alt üst oluyor.  İşsiz sayısı artıyor. Fakir fukara ve “Yeşil Kartlı” sayısı binbir güçle ayakta kalmaya çalışan dürüst ticaret erbabı, üretici, memur, emekli ve işçilerin sırtındaki yükü katbe kat artırıyor. Batan kişi ve kurumlar vergi kaybına sebep oluyor, devletimizi hantallaştırıyorlar. Düşünsenize esnaf, tüccar, sanayici veya sıradan bir boyacı tamirci tedarikçi, mal ve hizmet vermenin mutluluğu ile yastığına baş koyuyor. Gün geldiğinde sattığı mal ve ürünün karşılığını alamıyor. Üstüne üstlük – ödeme- telaşına düşüyor. Yılların birikimi ev, araba, veya atadan, babadan kalma tarla/arsa ile ciro ettiği çekini ödüyor. En kötüsü haydutlarla boğuşuyor. Canı ile tediye yapıyor. Hatta sakat kalabiliyorlar.

Diğer tarafta üç kağıtçı, kan emici mafya çakalları servetini katlıyor. Namuslu vatandaşa esnaf, tüccar sanayici ve elemanlarına caka satıyor. Dürüst olmalarının bedelini ödetiyor. Yakalansalar bile kuruyan bataklığa can veriyorlar. Her türlü haşeratı artırıyorlar.

“Burası Hukuk Devleti üç beş çapulcuya pabuç bırakılmaz “dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ancak Yeni Yasanın getirdikleri vaziyet  bunlar. Üç-beş uyanık ve düzenbaz alacaklısına “Git kardeşim dilediğin yere şikayet et şeklinde meydan okuyor.  ONUN BUNUN GELECEĞİNİ ÇALIYOR.KÖŞELERİ KAPIYORLAR. Kan ve gözyaşı üzerinde imparatorluk kuruyorlar.Haklı vatandaşı haksız duruma düşürüyorlar.  
Sözün Özü:   iç piyasaların daralması  soğutma adına yaşanan ilk sıkıntılar adı konmamış krizin ayak sesleridir bunlar..Bizden  duyurması..Gerisi kanun yapıcı ve uygulayıcılarına kalmış..