Gayrimenkul hukukuna dair içeriklerimizi bir diğer mühim konu olan “El Atmanın Önlenmesi, nam-ı diğer Men’i Müdahale Davası ile sürdürüyoruz. Her ne kadar konuyu Gayrimenkul Hukuku başlığı altında ele alsak da, inceleyeceğimiz dava türü ile motorlu araç ve sair taşınır mallar yönünden de netice almak mümkün.
Önce “El atmanın Önlenmesi – Müdahalenin Meni” davasını tanımlamakta fayda görüyorum. Müdahalenin men’i davası da kutsi sayılan mülkiyet hakkının hukuka aykırı şekilde ihlal edildiği durumda malike bu müdahaleyi sonlandırma hakkı tanıyan bir davadır. Dava sonunda verilen karar ile malik, icra yolu ile söz konusu müdahalenin sona erdirilmesini sağlaya bilmektedir. Mülkiyet, bir eşya üzerindeki en temel hak olup gerek kanunlarla gerekse de uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınmıştır. Mülkiyet hakkına yönelik saldırıların önlenme sine ilişkin davaların büyük çoğunluğu, dayanağını 4721 sayılı TMK’nın 683. maddesinden almakta olup, taşınır ve taşınmaz mallara yönelik müdahalenin engellenmesi de bu düzenleme ile sağlanmaktadır.
MÜDAHALENİN MEN’İ DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?
Müdahalenin men’i davası açılabilmesi için bir takım şartların bu lunması gerekmektedir. Bu şartların yokluğu halinde, duruma göre dava usulden veya esastan reddedilecektir.
MALİK OLMA ŞARTI
El atmanın önlenmesi davasının başlıca şartı, işbu davayı açacak olan kişinin mülkiyet hak ve yetkilerine sahip olması hususudur. Bu nedenlerle bu dava malik ya da malikin mirasçıları tarafından açılabilecektir. Taşınırlar bakımından ise zilyetlik mülkiyete karine olduğundan davayı açan kişinin öncelikle söz konusu eşyada ken disinin malik olduğunu ispatlaması gerekir. Müdahalenin men’i davası bakımından ikinci şart ortada haksız bir müdahalenin bulunmasıdır. İşbu davanın açılabilme si için, kişinin maliki olduğu mal üzerinde yerinde gerekçeye dayanmaksızın gerçekleştirilmiş bir saldırı olmalı ve bu saldırı devam etmelidir.
MÜDAHALENİN MEN’İ DAVASININ TARAFLARI
Husumet, bir davanın taraflarının belirlenmesine ilişkin bir mües sesedir. Buna göre açılacak bir davanın hukuka uygun olması için davanın malik olan davacı tarafından, malik olmayan davalıya karşı açılması gerekir. Paylı mülkiyete tabi bir taşınmaz üzerinde hak sahibi olan pay daşlardan birinin ya da birkaçının, kendisinin payına yapılan haksız saldırıları önlenmesini talep imkânı bulunmaktadır. Her ne kadar paylı mülkiyete tabi taşınır veya taşınmaz bir mal yönünden, pay daşlardan yalnızca birinin dahi el atmanın önlenmesi davası açma hak ve imkanı olmasına rağmen, anılan davanın paydaşların birkaçı veya mümkünse tamamı tarafından açılması, “Ecrimisil” olarak adlandırılan haksız kullanım bedelinin tahsil edilmesinde önem arz etmektedir.
KESİNLEŞME VE KARARIN İCRASI
Malik tarafından açılan davada, müdahalenin men’ine karar veril mesi halinde, işbu kararın icrası açısından ikili bir ayrım yapılmakta dır. Zira, haksız müdahale edilen şeyin aynına ilişkin olarak, taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmuyorsa, El Atmanın önlenme sine yönelik verilen kararın icrası için kesinleşmesine gerek yoktur. Ancak, haksız işgalcinin söz konusu mal üzerinde mülkiyet iddiası bulunuyorsa, bu durumda mahkeme kararı kesinleşmeden icra edilemeyecektir.
ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
Müdahalenin men’i davası, devam eden bir müdahalenin varlı ğı halinde açılabilecek bir davadır. Bu nedenle, devam eden bir müdahale bulunduğu sürece herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre gündeme gelmeyecektir.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Müdahalenin men’i davalarında görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, El atmanın konusu bir taşınmaz ise, genel yetki kuralları uygulanma yacak ve yetkili mahkeme dava konusu taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır. Gördüğünüz üzere, yalnızca Müdahalenin Men’i Davası’nı ele aldığımız tek bir içeriğimizde bile, son derece dikkat gerektiren, takibi güç ayrıntılar mevcut. Hukuki konularda, güncel ve temel bilgi sahibi olmak için, takipte kalın!