Geçtiğimiz şubat ayında Mersin’de yapılan para atletizm olimpik deneme müsabakasında, kadınlar T71 kategorisinde ilk resmi yarışına çıkarak milli takıma seçildi. Şu anda Frame Running branşında yarışan tek kadın sporcu olan Doğan, bu alandaki başarılarını ve gelecekteki hedeflerini paylaştı.
Sporun Gücüyle Engel Tanımayan Bir Başarı Hikayesi
Doğan, doğum sırasında beyine oksijen gitmemesi sonucu serebral palsi hastalığıyla dünyaya geldi. Ancak bu engel, onu sporun gücünden mahrum bırakmadı. Zorlu bir sürecin ardından, binicilikle tanışarak "tek para at terbiyecisi" unvanını kazanan Doğan, bu spora bir süre ara verdikten sonra yeni bir spor dalı arayışına girdi ve Frame Running ile tanıştı. Bu branşa olan ilgisi, beklenmedik bir şekilde başladı ve hemen ardından araştırmalar yaparak milli takım antrenörü ile iletişime geçti.
Bir Kadın Olarak Liderlik ve Sorumluluk
Frame Running branşında, Türkiye’deki tek kadın sporcu olmanın hem gurur verici hem de büyük bir sorumluluk taşıdığını belirten Canan Doğan, "İlk olmak gurur verici ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Sadece kendi yolumu açmıyorum, benden sonra gelecekler için de bir kapı aralıyorum. Ama açıkçası tek olmak istemem. Bu branşın daha fazla kadına ulaşmasını ve daha çok kadının katılmasını çok isterim" dedi. Sporun insanı hayata bağlayan güçlü bir etki olduğunu ifade eden Doğan, başkalarına ilham vermek ve cesaretlendirmek için mücadele ettiğini vurguladı.
Başarıya Giden Yolda Ailesinin Desteği
Doğan, başarıya giden yolunda ailesinin büyük desteğini gördüğünü ve onların inancının kendisinin güvenini artırdığını söyledi. "Onların bana inanması, benim de kendime inanmamı sağladı" diyen Doğan, Türkiye’yi temsil etmenin verdiği gururu ve sorumluluğu, "Üzerimde sadece kendi ismimi değil, bayrağımızı taşıyor olmak inanılmaz bir sorumluluk ve onur. Spor sayesinde ülkem için bir şeyler yapabilmek, bayrağımızı dalgalandırma şansına sahip olmak bana büyük bir anlam katıyor" şeklinde ifade etti.
Sınırlarını Zorluyor
Antrenmanlarına büyük bir özveriyle devam eden Doğan, haftada üç gün Yalova’dan İstanbul’a antrenman için seyahat ediyor. Yalova’dan İstanbul’a olan yolculuklar fiziksel olarak zorlayıcı olsa da, bu durum onu yıldırmıyor; aksine her geçen gün daha güçlü ve daha hızlı bir sporcu olmak için kararlılıkla çalışıyor. Doğan, kısa sürede milli takım seviyesine gelmenin kendisi için tarif edilemez bir duygu olduğunu belirterek, "Eğer 6 ayda buraya gelebildiysem, bundan sonra sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi hayal etmek bile beni heyecanlandırıyor" dedi.
Gelecek İçin Umutlu ve Hedeflerine Odaklı
Canan Doğan, bu kadar kısa bir sürede elde ettiği başarıyı ve milli takıma seçilme yolundaki çabalarını, kendisinin içindeki büyük potansiyelin bir yansıması olarak görüyor. Hem kendi başarısını hem de başkalarına ilham verme misyonunu benimseyen Doğan, gelecekte Frame Running branşının daha da yayılmasını ve daha fazla kadının bu sporla tanışmasını hedefliyor. Engellerin üstesinden gelerek büyük başarılara imza atan Canan Doğan, sadece spor dünyasında değil, her alanda ilham verici bir figür olarak yoluna devam ediyor.
