Tüm Türkiye’nin heyecanla beklediği kenetlenme; İstanbul Taksim ve Ankara Kızılay Meydanı’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kurulan planetaryumlardan da ilgiyle takip edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ABD’den dönüşünde uçaktan, planetaryumlarda gerçekleştirilen kenetlenme programının ana yayına bağlanarak açıklamalarda bulundu.
Bakan Kacır, ilk fırlatma anından yaklaşık 37 saat sonra ikinci büyük heyecanın hep birlikte yaşandığını belirterek, “Şu anda Houston-THY’nin İstanbul seferinde seyahat ediyoruz, ülkemize dönüyoruz. Biz de uçaktan anbean ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’yı da taşıyan kapsülün, uzay aracının, Uluslararası Uzay İstasyonuyla buluşmasını takip ediyoruz. Arkadaşlarımız görev kontrol merkezinde aynı şekilde takiplerini sürdürüyorlar. Bu heyecan verici bir an” şeklinde konuştu.
13 farklı bilimsel deney
Türk bilim misyonunun gerçekleştirilmesi üzere Gezeravcı’nın İSS’e ilk adımı atacağını belirten Kacır, “Ümit ediyorum ki başarıyla 14 gün boyunca bilim misyonumuzu gerçekleştirecek. Türk bilim insanlarının hazırladığı 13 farklı bilimsel deneyi icra edecek ve sağlıklı bir şekilde yeniden önce dünyaya, sonra ülkemize dönecek” dedi.
THY, yolculara kenetlenme anını duyurdu
Türk Hava Yolları uçağında kaptanın kenetlenme heyecanını tüm yolculara duyurduğunu belirten Kacır, “Alper Bey’in ailesi de şu anda Türkiye'ye dönüş yolunda başka bir uçaktalar. Aynı şekilde onların uçuşunda da yine tüm yolculara THY kaptanının bu anonsu yaptığını öğrendim. Yani yaşanan heyecan sadece yeryüzünde değil şu anda gökyüzünde de paylaşılıyor. Tüm milletimize bu coşkuya bu heyecanı ortak olduğu için şükranlarımı sunuyorum. Bu misyonun gelecek nesillerimize, gençlerimize, çocuklarımıza ilham kaynağı olacağını ümit ediyorum ve inşallah çok daha büyük projeleri hep birlikte gerçekleştirmek için çalışmayı temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Tabii bütün bu misyonların arkasında dünyada muazzam bir endüstri gelişiyor” diyen Kacır, “Biz arzu ediyoruz ki nasıl savunma sanayinde endüstrimiz gelişti, 3 bine yakın firmamız 80 binden fazla insan kaynağımızla sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil, rekabetçi şekilde dünyaya yüksek teknoloji ihracat edebilen bir ülke olduysak. İnşallah önümüzdeki dönemde uzay sanayinde de benzer bir atılım yapalım” şeklinde konuştu.
600 milyar doları aşan uzay ekonomisi
Küresel uzay ekonomisinin 600 milyar doları aştığını anlatan Kacır, “Birkaç sene içerisinde bir trilyon dolara erişecek. Bu ekonomiden Türkiye olarak pay almamamız için inanın hiçbir sebep yok. Aynı şekilde Houston’da NASA'nın yetkilileriyle de toplantılar gerçekleştirdik ve önümüzdeki dönemde Türkiye'nin farklı programlarda araştırma, geliştirme, inovasyon ve üretim gücüyle daha fazla rol üstlenmesini sağlamak konusunda ortak çalışmalar yürütebileceğimizi değerlendirdik.” şeklinde konuştu.
Uzay misyonuna ayrılan bütçe konusundaki spekülasyonlara değinen Bakan Kacır, “Tabii bir yandan bu misyonu heyecanla takip ederken bir yandan bazı tartışmaların da olmakta olduğunu görüyorum. Her ne kadar milletimizin tamamına yakını bu misyonun heyecanını duyuyor olsa da bazıları, bu misyona ayrılmış olan bütçeyle ilgili çeşitli spekülasyonlar da yapıyorlar. Önce şunu ifade edeyim; Elbette, hangi alanlara ne kadar bütçe ayrılacağı bir politik tercihtir ama nihayetinde aynı zamanda stratejik bir tercihtir. Bu tercihler yapılırken ülkemizin hem bugünü hem yarını düşürülür. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye, bugün dünyaya yılda 255 milyar 800 milyon dolar ihracat yapabilen bir Türkiye” diye konuştu.
“Bu yarışta olmamız gerekliydi”
Türkiye’nin dünyaya ihracat edebildiği sadece bir savunma sanayi platformunun kıymetiyle insanlı uzay misyonu gerçekleştirebildiğini aktaran Kacır, şu ifadeleri kullandı: “Böylesi misyonların ülke kalkınmasında, beşeri sermayenin, insan kaynağının yüksek teknolojiye yönlendirilmesinde çok önemli bir etkisi olduğunu biliyoruz. Yine bugüne dek dünyada 40’tan millet vatandaşını uzaya göndermiş. Bizim elbette, milli teknoloji hamlesini gerçekleştiren, milli uzay programı projelerini bir bir hayata geçiren, kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen bir ülke olarak bu yarışta ve bu yolculukta olmamız gerekliydi. Biz milletimiz adına Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde en doğru kararları vermeye gayret ediyoruz. Sadece bugünü değil, yarını, Türkiye'nin istikbalini, istiklalini düşünen adımlar atmaya devam ediyor olacağız. Bu misyon hem taşıdığı bilim misyonu hüviyetiyle hem Türk gençliğine ve Türk çocuklarına ilham kaynağı olması açısından on yıllar boyunca Türkiye’ye önemli kazanımlar getirecek ve inşallah bunun devamı da gelecek.”