Güzellik Uğruna Sessiz Bir Tehlike: Anoreksiya Nervoza!
Güzellik Uğruna Sessiz Bir Tehlike: Anoreksiya Nervoza!
İçeriği Görüntüle

Martin, spor antrenmanı sırasında ani nefes darlığı yaşayıp annesini arayarak yardım isteyince hastaneye kaldırıldı. İlk başta panik atak geçirdiği sanılsa da yapılan detaylı tetkiklerin ardından sorunun çok daha ciddi olduğu ortaya çıktı: Genç kızın akciğerlerinde kalıcı hasar meydana gelmişti.

Hastalığın ismi, ilk kez mikrodalga patlamış mısır üreten fabrikalarda çalışan işçilerde görülmesi nedeniyle “patlamış mısır” hastalığı olarak biliniyor. Bu işçilerin soluduğu, mısıra tereyağı tadı veren diasetil adlı kimyasalın, bronşlarda mikroskobik yaralar açtığı ve zamanla hava yollarını kalıcı olarak tıkadığı tespit edilmişti.

Benzer şekilde elektronik sigaralarda da özellikle aroma verici kimyasallar, yüksek sıcaklıkla ısıtıldığında toksik gazlara dönüşebiliyor. Bugün piyasada bulunan elektronik sigara sıvılarında 180’den fazla aroma maddesi kullanılıyor. Bu maddeler, tüketildiğinde masum görünse de solunduğunda akciğerlerde tahribata yol açabiliyor.

Uzmanlar, bu tür kimyasalların klor, formaldehit gibi başka toksinlerle birleşerek daha tehlikeli hale geldiğini, özellikle genç kullanıcılar arasında solunum yetmezliği, kronik öksürük ve astım benzeri semptomların giderek arttığını vurguluyor.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, elektronik sigara kullanan gençlerin geleneksel sigara kullanıcılarına oranla daha fazla solunum yolu rahatsızlığı yaşadığını gösteriyor. Öksürük, hırıltılı solunum, egzersiz esnasında erken yorulma gibi belirtiler, akciğer dokusunda başlayan kalıcı tahribatın ilk sinyalleri olabiliyor.

Bu tür vakalar, elektronik sigaranın "güvenli bir alternatif" algısını sorgulatırken, özellikle aromalı ürünlerin gençler arasında yaygınlaşması ciddi halk sağlığı sorunlarına kapı aralıyor. Brianna Martin’in yaşadıkları ise bu risklerin yalnızca istatistikten ibaret olmadığını, gençlerin hayatını doğrudan tehdit ettiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.