Tasarı, Slovenya’nın öncülüğünde 10 seçilmiş ülkenin desteğiyle hazırlanmıştı. Kararda, Gazze’deki insani kriz vurgulanırken, kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani yardım kısıtlamalarının kaldırılması ve yardımın engelsiz biçimde ulaştırılması talep edildi.
Ancak ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Dorothy Shea, oylama öncesinde yaptığı açıklamada, Hamas’ı açıkça kınamayan hiçbir karar metnine destek vermeyeceklerini söyledi. Shea, “Bu tasarı, Hamas’ın silah bırakmasını ya da Gazze’yi terk etmesini talep etmiyor. Bu haliyle Hamas’ı cesaretlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Shea ayrıca, Hamas’ın defalarca ateşkes tekliflerini reddettiğini ve rehineleri hala serbest bırakmadığını belirtti. ABD, kararın geçmesinin hem diplomatik girişimleri baltalayacağına hem de İsrail ile Hamas arasında "tehlikeli bir denklik" yaratacağına inanıyor. Temsilci Shea ayrıca, Gazze’de yardım ulaştırma süreçlerindeki sıkıntıların çözümü için Hamas’tan bağımsız bir yapı olan “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.
Bu veto, Başkan Donald Trump’ın ocak ayında göreve gelmesinin ardından ABD’nin BMGK’deki ilk vetosu olurken, daha önceki dört benzer ateşkes tasarısında da benzer tutum sergilenmişti. ABD’nin uluslararası toplumla bu denli açık şekilde ayrışması, Washington’un Ortadoğu politikasının yeniden sorgulanmasına yol açtı.
Konsey’deki oylama sonucu, Gazze’deki insani durum karşısında küresel vicdanın çağrısına ABD dışında herkesin olumlu yanıt verdiğini gösterdi. Ancak ABD’nin tutumu, bölgede kalıcı barış arayışlarının önünde ciddi bir engel olarak değerlendiriliyor.