SİNAN SAYGI/EKOVİTRİN-EDİTÖR

Yaşlı hastalarda tedavi ve bakım konusu normal hastalara nazaran kuşkusuz daha büyük önem taşıyor. Çünkü yaşlı hastaların bünyesi daha zayıf olduğundan uygulanacak tedavi ve bakım sürecinin profesyonel sağlık personeli tarafından yürütülmesi hayati derecede önemli.

Yaşlı hastalarda tedavi ve bakım konusunu kendi başımıza gelen bir olaydan da bahsederek anlatmak istiyorum. Annem yaklaşık 13 yıldır Alzheimer, damar tıkanıklığı ve yüksek tansiyon tedavisi görüyor. Yıllardır bu hastalıkların tedavisine yönelik çeşitli ilaçlar kullanıyor. Son olarak 1 Eylül 2020 tarihinde annemin durumu kötüleşince Tuzla Devlet Hastanesi’nin acil servisine kaldırıldı. Orada yarım gün kaldıktan sonra yine aynı hastanenin Palyatif Bakım Merkezi’nde annemin tedavisine devam edildi. 30 Eylül 2020 tarihinde yani bir aylık süre zarfında Tuzla Devlet Hastanesi’nin Palyatif Bakım Merkezi’nde tedavi gören annemin durumu 30 Eylül’de akciğerlerine sıvı kaçması (Aspirasyon Pnömani) sonucu ağırlaşınca yoğun bakım servisine kaldırıldı. 10 gün de bu bölümde yattıktan sonra vefat etti.

Tuzla Devlet Hastanesi Palyatif Bakım Merkezi’nde bir ay boyunca tedavi gören annemin yanında aynı odada olmak üzere birisi ben diğeri de ağabeyim olmak üzere iki kişi refakatçi olarak kaldık. Anneme bu süre boyunca yemek yiyemediği için serum, sıvı gıda ve ilaç tedavisi uygulandı. Annem bu süre zarfında biraz toparlandı, yani iyileşme sürecine girdi. Palyatif Bakım bölümünde görev yapan hemşireler annemin odasında rekakatçi olarak kalan bize bez bağlama, alt değiştirme, çarşaf değiştirme ve pansuman gibi işlemleri nasıl yapacağımızı öğreterek bu görevleri bizim yapacağımızı söylediler. Daha sonra annem yemek yiyemediği ve ilaç içemediği için burnuna boru takıldı ve burnundan da beslenmeye ve ilaçlarını almaya başladı. Hemşireler yine burnundaki borudan gıdaları ve ilaçları şırıngayla nasıl enjekte edeceğimizi bize anlattılar.

“PANSUMAN VE BORUDAN GIDA VERME İŞİNİ BİZ YAPTIK”

Tam da bu noktada aklımıza bir şey geldi. Hayati derecede önemli olan yaşlı bakımında nasıl oluyor da daha da hayati derecede önemli olan burundan sıvı gıda ve ilaç enjekte edilmesi işi refakatçi olan bize devredilmişti. Annemin sağ ve sol tarafında yatmaktan dolayı oluşan yaraların pansumanını, annemin altının değiştirilmesi ve bez bağlanması gibi işleri biz yaptık.

Burada şu soruyu sormak istiyorum. Hastanın burnundaki borudan sıvı gıda ve ilaç verilmesi ve pansuman yapılması gibi işleri refakatçiye devretmek, hastanın tedavi ve bakım sürecinde riskli değil mi? Ya da ne kadar doğru? Bunlar aklımıza takılan sorular oldu. Annem Palyatif Bakım bölümünde bir ay kaldıktan sonra 30 Eylül’de daha önce de belirttiğim gibi akciğerlerine sıvı kaçması (Aspirasyon Pnömani) sonucu ağırlaşınca yoğun bakım servisine alındı ve orada vefat etti. Annemin Exitus kartında ölüm nedeni olarak ‘Aspirasyon Pnömani’ yazarken bize verilen ölüm belgesinde ise bulaşıcı olmayan hastalık (doğal ölüm) yazıyordu. Sağlık personeli bize annemin akciğerlerine kusmuk ya da sıvı kaçtığını belirtti.

GÖREV REFAKATÇİNİN Mİ SAĞLIK PERSONELİNİN Mİ?

Sonuç olarak; hastanın burnundaki borudan gıda, ilaç vermek, pansuman yapmak sağlık personeli nin mi yoksa refakatçinin mi görevidir? Yaşlı hastaların tedavi süreci özel hastanelerde nasıl yürütülüyor, pek bilgi sahibi değilim. Ancak Tuzla Devlet Hastanesi’nde böyle bir uygulamayla karşılaştık.

Yazımın girişinde de vurguladığım gibi özellikle yaşlı hastalarda tedavi ve bakım süreci çok önemli. Çünkü yaşlı hastaların tedavi ve bakımında yapılacak ufak bir hata ölüme bile sebebiyet verebiliyor.