"Bu Yardımlarla Aile Güçlenemez"
Aile ve çocuk yardımlarının günümüz şartlarında yetersiz kaldığını belirten Yasav, "Eşi çalışmayan memura verilen 2 bin 300 TL ile çocuk başına sağlanan 506 ve 253 TL'lik yardımlar, enflasyon karşısında eriyor. Bu desteklerle aile kurmak ve sürdürülebilir bir yaşam sağlamak mümkün değil. Yardımlar acilen güncellenmeli" ifadelerini kullandı.
Doğum ve Süt İzni İçin Yeni Düzenleme Talebi
Kadın memurların çalışma hayatında daha güçlü bir şekilde yer alabilmesi için doğum izninin doğum sonrası 52 haftaya çıkarılmasını öneren Yasav, süt izninin ise ilk yıl günde 3 saat, ikinci yıl ise 1,5 saat olacak şekilde toplam 2 yıl sürmesini talep etti. Ayrıca büyük kamu kurumlarında zorunlu kreş hizmeti sunulması ya da çocuk başına maddi destek sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
Vergi ve Çalışma Süresinde Aile Dostu Düzenlemeler
Kamuda çalışanlar için gelir vergisinin %15’e sabitlenmesi gerektiğini dile getiren Yasav, evli ve çocuklu memurlara ilave vergi indirimi uygulanması gerektiğini savundu. Haftalık çalışma süresinin 32 saate, iş gününün ise 4 güne indirilmesi önerisiyle aileye daha fazla vakit ayrılması hedefleniyor.
3600 Ek Gösterge ve Emeklilikte Adalet Çağrısı
Yıllardır kamu çalışanlarının talebi olan 3600 ek göstergenin, 1. dereceye yükselen tüm kamu görevlilerine 31 Aralık 2025'e kadar verilmesini isteyen Yasav, aktif görevde alınan maaş ile emekli aylığı arasındaki uçurumun kapanmasının şart olduğunu belirtti.
Genç Kamu Görevlilerine Evlilik Desteği
Genç kamu çalışanlarının evlilik kurumu ile bağlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Yasav, “50 bin TL evlilik yardımı ve 300 bin TL faizsiz evlilik ödeneği verilmesini teklif ettik. Bu adımlar sadece bireysel değil, toplumsal yapının da güçlenmesine katkı sağlayacak” dedi.
"Aile Yılı, Toplumun Temellerini Güçlendirecek"
Ahmet Yasav, sunulan tekliflerin sadece kamu çalışanlarını değil, toplumun temel yapı taşı olan aile kurumunu da doğrudan ilgilendirdiğini belirterek, “Aile Yılı çerçevesinde hayata geçirilecek düzenlemeler, hem bireysel refahı hem de toplumsal dayanışmayı artıracaktır” açıklamasında bulundu.