Liderler Zirvesi Sonuç Bildirgesi sonrasında bir açıklama yapan BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği Başkanı Musa Karademir, şunları söyledi: “AB ile uzun bir geçmişe dayanan tam üyelik süreci var. 1963’den bu yana süren bu ilişkide, Türkiye zaman zaman demokrasi, temel hak ve özgürlükler ile ekonomik kalkınma süreçlerinde eksiklikler yaşamıştır. Ancak bugün AB’nin bütününe baktığımız da Türkiye’den çok daha fazla sorunları olan, AB tam üyesi eski Doğu Bloğu ülkeleri görüyoruz.

Tam üyelik müzakere tarihi, 2005 yılında başladı. 35 ana başlıkta yürütülmeye başlanan müzakerelerde, AB üyesi bazı ülkelerin başlıkları veto etmesi, müzakerelerde beklenen ilerlemenin sağlanamaması nedeniyle, tam üyelik sürecinde kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır.

2013’de ise en sıcak gelişmelerden biri yaşanmış ve AB ile Vize Muafiyeti ve Geri Kabul Anlaşması imzalanmıştı. Ancak bu umutlu süreç, yine AB tarafından belirlenen 72 kriterin, sadece 65’ini Türkiye yerine getirdi diyerek, askıya alınmıştır.

Doğu Akdeniz’deki gelişmeler sonrasında ise Türkiye-AB ilişkileri donma noktasına gelmiş, Almanya’nın yapıcı açıklamaları ve girişimleri dışında, hiçbir gelişme göstermemiştir. Pandemi sürecinde ise AB, kendi iç çatışmaları ile baş başa kalmıştır.

Son 5 yıldır, AB ile artarak devam eden gerilim, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize muafiyeti, müzakerelerin devamlılığı, Doğu Akdeniz, terör ve göç ile üçüncü mali işbirliği çerçeve sözleşmesi konularının diplomasi kanallarını tıkamıştır.

25 Mart’ta yapılan Liderler Zirvesi’nde ise alınan kararlar veya sonuç bildirgesi; Türkiye’yi tatmin edici iyimserlikten çok uzaktır. AB Liderleri veya AB Konseyi başka bir deyişle AB, yine tek taraflı bir bakış açısıyla, Türkiye ile ilişkilerin başlamasını veya devam etmesini; Doğu Akdeniz’deki duruma bağlamıştır.

İngiltere’nin ayrıldığı, Fransa’nın Frexit’i tartıştığı, pandemi de sınıfta kalan AB’nin hangi değerler üzerine inşa edileceğini bir kez daha düşünmesi gerektiği çok açıktır. Unutmamak gerekir ki Türkiye ve AB birbirinin güçlü ve vazgeçilmez partnerleridir.”