Deprem gerçeğinin her geçen gün daha da fazla önem kazandığını dile getiren Avdagiç, “Her gün, her saat bizim için çok kıymetli. Mutlaka depremle yaşamayı öğrenmeli ve bu doğrultuda harekete geçmeliyiz. Devletimizin tüm kurumlarının teyakkuzda olması güven verici. Belediyelerimizin vatandaşlarımızla dayanışma içinde olması en büyük gücümüz. Şimdi, hep birlikte hareket etme zamanı” ifadelerini kullandı.

VakıfBank’tan 1 Milyar Dolar Tutarında Sürdürülebilirlik Temalı Sendikasyon Kredisi VakıfBank’tan 1 Milyar Dolar Tutarında Sürdürülebilirlik Temalı Sendikasyon Kredisi

“İşyerleri de dönüşüm sürecinin bir parçası olmalı”

İstanbul’un ekonomik gücüne de dikkat çeken Avdagiç, dönüşüm çalışmalarında yalnızca konutların değil, ticari yapıların da dikkate alınması gerektiğini belirtti. “Ekonomimizin kalbi olan İstanbul’da işyerlerini, fabrikaları da depreme dayanıklı hale getirmeliyiz” diyen Avdagiç, küçük sanayi siteleri, iş merkezleri, OSB’ler, oteller ve özel hastaneler gibi yapılar için de güçlendirme çalışmalarının ivedilikle başlatılması gerektiğini söyledi.

“Üretim faylarımızın kırılmasını önlemeliyiz”

Devlet desteğiyle ticari yapılarda risk tespitinin yapılması ve modern teknolojilerle güçlendirme süreçlerinin başlatılması gerektiğini vurgulayan Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İstanbul’da 16 milyon insanımızın can güvenliğini sağlamak birinci önceliğimizse, Türkiye’nin üretim merkezi olan bu şehirde ekonomik yapıları depreme karşı güçlendirmek ikinci önceliğimiz olmalı. Bu iki kanadı birlikte düşünerek eş zamanlı planlarla hareket etmeliyiz. Böylece hem insanımızı koruyabilir hem de üretim hatlarımızın depremle sekteye uğramasını engelleyebiliriz.”