Şirket yetkilileri bu zammın sebebini, “artan operasyonel maliyetler” ve “küresel hammadde fiyatlarındaki yükseliş” olarak açıklıyor. Ancak tüketiciler için bu açıklamalar artık yeterli değil. Türkiye’de her geçen gün daha da hissedilen hayat pahalılığı, büyük uluslararası markaların sık sık yaptığı zamlarla daha da ağırlaşıyor.
Starbucks, yalnızca beş ay önce, Ocak 2025’te de fiyatlara benzer oranlarda zam yapmıştı. Son bir yılda yüzde 50’ye yaklaşan artış, şirketin Türkiye’deki fiyat politikasını sorgulatıyor. Küresel ölçekli bir marka olmasına rağmen yerel ekonomik koşulları göz ardı eden Starbucks, Türk tüketicisinin alım gücünü zorlamaya devam ediyor.
Her fırsatta "kahve kültürünü yaygınlaştırma" misyonunu vurgulayan Starbucks, görünen o ki Türkiye’de bu kültürü artık sadece yüksek gelir grubuna hitap eden bir ayrıcalığa dönüştürmüş durumda. Öğrenciler, genç profesyoneller ve sabah kahvesiz güne başlayamayan birçok kişi için bir fincan filtre kahveye 130 TL ödemek erişilebilirlikten ziyade lüks tüketime işaret ediyor.
Tüketiciler sosyal medyada zamlara karşı tepkilerini dile getirirken, bazı kullanıcılar “kahveye değil, markaya para ödüyoruz” yorumunu yapıyor. Yerli kahveciler ise bu durumdan faydalanarak uygun fiyatlı ve kaliteli alternatiflerle öne çıkmaya başladı.