Özellikle Gemlik Körfezi’nde kıyılardan itibaren yayılım gösteren ve büyük boyutlara ulaşan denizanaları, hem avcılığı hem de denize girmeyi zorlaştırıyor.

Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Vekili Kadir Aksu, ilkbaharda müsilaj yüzünden denize açılamadıklarını hatırlatarak, “Müsilaj bitti derken bu kez denizanası kabusu başladı. Denize ağ atamaz hale geldik, çünkü ağları parçalayabiliyorlar. Temas ettiğinde ise ciddi acı veriyor” dedi.

Son 10 yıldır böyle bir yoğunluk yaşamadıklarını belirten Aksu, özellikle körfezlerde avcılığın neredeyse imkânsızlaştığını söyledi:
“Denizanası elbette olur ama bu yıl olması gerekenin katbekat fazlası var. Bir ağ 300 metre, bu mesafede yüzlercesi takılıyor. Hem balıkçılık engelleniyor hem de denize girmek tehlikeli hale geliyor. Karadeniz veya Ege’de açık denizlere dağılıyorlar ama Marmara’daki körfezlerde sıkışıp kalıyorlar.”

Balıkçılar yatırım yapmalarına rağmen bu kez denizanası engeliyle karşılaştıklarını vurgulayan Aksu, “Kasım-aralığa kadar devam ederse küçük balıkçının ayakta kalması mümkün olmayacak. Destekler fayda etmiyor, kredi alamıyoruz. En iyisi Marmara’yı balıkçıya tamamen kapatsınlar” ifadelerini kullandı.

"Denizleri biz kirletiyoruz"

Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ise sorunun temelinde insan kaynaklı baskılar olduğuna dikkat çekti. Deniz suyu sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaştığını, kirlilik nedeniyle azot-fosfor yükünün arttığını ve plankton patlamalarının yaşandığını belirten Sarı, “Bu ortam denizanaları için ideal üreme fırsatı. Popülasyonu dengeleyecek büyük balıkları da biz avladık. Marmara’da büyük balık kalmadı” dedi.

Sarı, çözüm için ekosistem odaklı bir yaklaşım gerektiğini vurguladı:
“Bir damla atık suyu arıtmadan denize bırakmamalıyız. Marmara zaten müsilajdan ağır yara aldı. Balıkçılığı kontrollü yapmak, büyük ağ ve tekneleri sınırlandırmak zorundayız. Kirliliği azaltıp avcılığı dengelediğimizde denizanası popülasyonu kendiliğinden normale döner.”