ısaca “e-ticaret” olarak ifade edilen elektronik ticaret, internetin ortaya çıkışı ve kullanımının artması ile hayatımıza girmiş bir kavramdır. E-ticaret geleneksel olarak gerçekleşen ticaretin dijital ortamlarda pazaryerleri ve e-ticaret siteleri üzerinden gerçekleşmesi olarak ifade edilebilir. Bu süreç içerisinde ticaretin yalnızca alım-satım kısmı değil; tanıtım, satış, satın alma ve ödeme süreçleri de elektronik ortamlarda gerçekleştirilmektedir. 2022 yılında dünyada yaklaşık 5.7 trilyon dolara ulaşan pazar hacmi ile e-ticaret, dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden biridir. Özellikle 2019 yılında ortaya çıkan ve tüm dünyada geleneksel ticareti olumsuz etkileyen pandemi, e-ticaret sektörünün hızla büyümesine yol açmıştır. Öyle ki, Uluslararası Ticaret İdaresi’nin açıkladığı istatistiklere göre pandeminin ortaya çıktığı 2019 yılından 2020 yılına geçildiğinde e-ticaret sektörünün yüzde 18 oranında bir büyüme sağladığı ifade edilmektedir.

E-TİCARETTE YÜZDE 20 HACME YAKLAŞTI

Ülkemizde de dünyadakine benzer olarak e-ticaret sektöründe ciddi bir büyüme yaşanmıştır. Geçmişte toplam ticaret hacmi içerisinde e-ticaret yüzde 5 civarında paya sahipken, günümüzde bu oran yüzde 20’lere yaklaşmıştır. Bu süreçte birçok işletme ürünlerini e-ticaret siteleri vasıtasıyla müşterilerine sunmaya karar vermiş ve e-ticaret faaliyetlerine başlamıştır. E-ticaret, iş kurmak isteyen girişimcilerin de en fazla üzerinde durduğu ve yatırım yaptığı sektörlerden biri haline gelmiştir. Yaşanan bu büyüme doğal olarak işletmeler arasında yoğun rekabetin yaşanmasına sebep olmuştur. Bu rekabette rakiplerinden öne geçmek isteyen işletmeler, müşterilere daha kaliteli ve hızlı hizmet sunabilmek adına lojistik faaliyetlerini önemser hale gelmişlerdir. E-ticaretin hacminin genişlemesi ve artan rekabet ile lojistik faaliyetler de artış göstermiş ve çeşitlenmiştir. E-ticarete bağlı olarak; ürünlerin üretici ya da tedarikçilerden tedariki ve depolanması, stok kontrolü ve planlama ile talebe uygun olarak ürünlerin müşterilere sevki ve müşterilerden yapılan iadelerin işletmeye ulaştırılması gibi birçok lojistik faaliyet bu süreç içerisinde ortaya çıkmış ya da geleneksel lojistik faaliyetlerden farklı olarak e-ticarete uygun olarak değişim göstermiştir. Müşteriler açısından bakıldığında ise ürünün kendilerine istenen sürede ulaşması, ürünün lojistik süreç içerisinde bozulma/kırılma ya da herhangi bir olumsuzluk yaşamaması ve eksiksiz bir biçimde ulaştırılması kritik bir öneme sahiptir. Bu sebeple bu sürecin doğru işletilmesi müşteri memnuniyeti sağlamada son derece değerlidir ve işletmenin rekabet avantajı yakalamasına imkan sağlamaktadır.

ÜRÜNE ANINDA ULAŞMAK

E-ticaretin geleneksel ticarete göre en büyük dezavantajlarından biri olan “ürüne anında ulaşamama” probleminin çözümü başta olmak üzere, lojistik sürecinde yaşanan her türlü problem veya aksaklığın çözülmesi ile işletme ve müşterilerin ürünün durumu ve konumu ile ilgili olarak doğru bilgilendirilmesi adına e-ticaret lojistiği sürecinde birçok yeni teknoloji ve sistem kullanılmaya başlanmıştır. Bu teknolojileri genel olarak dijitalleşme ve otomasyon olarak isimlendirebiliriz. İşletmeler e-ticaret lojistiği süreci içerisinde farklı aşamalarda farklı dijital teknolojiler ve sistemler kullanmaktadırlar. Örneğin; müşterilerle ilişkilerini yönetmek adına müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) yazılımları kullanılmaktadır. Bu yazılımlar ile müşterilerin bilgileri ve ürünlerin ulaştırılacağı adres ve teslimat zamanı hakkında bilgi edinmek mümkün olabilmektedir. Bir başka lojistik süreç olan depolama sürecinde de depo yönetim sistemi (WMS) yazılımları ve ürünlerin tanımlanması ve doğru depolanabilmesi adına barkod ve radyo frekansı ile tanımlama (RFID) teknolojileri kullanılmaktadır. Son olarak ürünlerin müşterilere ulaştırılması esnasında bulunduğu konumun bilgisine sahip olunabilmesi adına araç takip sistemleri (GPRS) ve coğrafi bilgi sistemleri (CBS) yazılımları kullanılmaktadır. Yakın geçmişte kullanılmaya başlanan ve gelecekte geliştirilerek devamının sağlanması düşünülen bir başka lojistik teknolojisi de drone ve sürücüsüz araçlarla teslimattır. Amazon’un ürünlerin son tüketiciye teslimi için drone kullanmaya başlaması ve Uber firmasının sürücülü/sürücüsüz araçlarla ürün teslimi yapacağını açıklaması bu teknoloji adına atılan adımlardan bazılarıdır. Yine dünyanın en büyük lojistik hizmet sağlayıcılarından biri olan DHL de tam otonom sürücüsüz araçlarla teslimat yapmakta ve farklı lojistik çözümleri üzerinde çalışmaktadır