Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme stratejisinin temel taşı olan Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen’in eserlerinden “Turquality®” ve “Marka Destek Programları” küresel pazar da rekabet gücünü artırma amacıyla öne çıkıyor.

ProGroup Yönetim Kurulu Başkanı ve TDKF İcra Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, “Bu çalışmalarda, 2024 yılı itibarıyla Türki ye’nin en büyük ilk 1000 ihracatçı firması ile bu stratejik destek programlarına dahil olan firmalar karşılaştırmalı olarak analiz ediliyor. Destek alan firmaların ihracat sıralamasın daki yeri, sektörel yoğunlukları ve sermaye piyasalarındaki temsil düzeyleri üzerinden yapısal bir değerlendirme yapılıyor” diyor. Dr. Salim Çam konuyla ilgili şu analizi yapıyor: Firmaların oluşturdukları vizyon ve misyon doğrultusunda stratejik hedeflerini belirleyebilmeleri için pazar, rekabet, müş teri, kanal, ürün analizi gibi çalışmalar yap maları gerekiyor. Bu kapsamda firmaların oluşturacakları uzun vadeli stratejik planlar, buna bağlı olarak geliştirilecek iş planla rıyla desteklenmeli ve bütçe ile entegre edilmelidir. Stratejik planlama çerçevesinde yapılan tüm aktivitelerin belirli dönemlerde ölçülerek kurum performansının yönetilme si önem taşıyor.

MARKA YÖNETİMİ VE PERFORMANSI

Firmaların marka stratejilerini geliştirebilme leri ve marka hedeflerini belirleyebilmeleri için vizyonu geniş bir yönetime ve marka konusunda uzman bir kadroya sahip ol maları, marka konumlamasının geçerliliğini hedeflenen pazarlarda düzenli olarak takip etmeleri ve elde edilen sonuçları hedeflerle karşılaştırarak aksiyonlar almaları markanın etkin yönetilmesi önemli bir yaklaşım.

PAZARLAMA, MÜŞTERİ VE TİCARET YÖNETİMİ

Firmaların global platformda rekabet ede bilmeleri için pazara doğru ürünü, doğru zamanda, iyi kalitede, doğru fiyatta sağla maları gerekiyor. Tüm bunların gerçekleş mesi için müşteri talebinden satın almaya, üretimden dağıtıma kadar uzanan zincirin, malzeme ve bilgi akışının ve kaynaklarının etkin bir şekilde planlanması ve yönetilmesi öne çıkıyor. Bunun yanında ürün tasarım / araştırma ve geliştirme, finansal perfor mans, insan kaynakları yönetimi, kurumsal yönetim, bilgi sistemleri yönetimi Turquality programına kabul edilmesi için olmazsa olmaz adımlar.

TURKQUALITY DESTEKLİ FİRMALARIN ANALİZİ

Yazıda 2024 yılına ait Turquality destekli firmalara ilişkin genişletilmiş korelasyon analizinin detaylı yorumunun yer aldığını be lirten Dr. Salim Çam şu ifadeleri kullanıyor:. Korelasyon katsayıları −1 ile +1 arasında olup, +1 tam pozitif ilişkiyi, −1 ise tam negatif ilişkiyi gösteriyor. 0’a yakın olanlar zayıf ilişkiler şeklinde belirtiliyor.

Turquality ile Sıralama (−0.22) Turquality kapsamındaki firmalar, genel likle ilk 1000 sıralamasında daha yukarıda yer alıyor. İlk 500 içinde 89 marka, ikinci 500 içinde 36 marka Turquality kapsamı içinde olduğu görülüyor.. Bu da Devlet eski Bakanı ve TDKF Başkanı Kürşad Tüzmen’in makalesinde belirttiği gibi ihracatta hızlı ko şanların desteklenmede önceliklendirilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu, markalaşmanın ihracat hacmine ciddi katkı sunduğunu; yüksek ihracat = yüksek strateji + markalaş ma anlamına geldiğini gösteriyor.

Mal & Hizmet Ihracatı (−1.00) Mal ve hizmet ihracatı arasında tam negatif ilişki var. Bu teknik olarak doğal bir sonuç: firma ya mal ya da hizmet ihracatçısıdır.

Turquality ile SPK Açıklık (+0.15) Borsada işlem gören firmalar ve ilk 500 içindeki firmaların markaları Turquality programında olma eğilimindedirler. Bu da, kurumsallaşma, şeffaflık ve marka olgunlu ğunun sermaye piyasası ve ihracatla ile de örtüştüğünü ifade ediyor.

Sektör ile Mal/Hizmet Yapısı (±0.23) Mal ihracatı ile sektör arasında −0.23 kore lasyon… Hizmet ihracatı ile sektör arasında +0.23 korelasyon. Bazı sektörler (örneğin sağlık turizmi, havacılık) hizmet ihracatında öne çıkarken, bazı geleneksel sektörler (tekstil, otomotiv, kimya) mal ihracatında baskın. Hizmet ihracatımızın çoğunun turizm ihracatını kapsaması ve pozitif korelasyona sahip olması Devlet eski Bakanı ve TDKF Başkanı Kürşad Tüzmen’in “Turizmde Baha ne Olmaz. Zeytinde ‘var yılı - yok yılı’ olabilir. Ancak turizmde bu geçerli değildir. Çünkü turizm, doğrudan insan eliyle şekillenen, altyapı, kalite, vizyon ve yönetimle gelişen bir sektördür. Bu nedenle kul yapısı faali yetlerde bahane üretmek kabul edilemez” ifadesini destekliyor

Turquality ile Sektör (+0.09) Bazı sektörlerin Turquality’ye daha eğilimli olduğu gözlemleniyor. En yoğun Turquality katılımı: Kimya, Tekstil, Elektronik, Otomotiv Yan Sanayi. Yeni nesil sektörlerin (yeni nesil turizm, yapay zeka ve yazılım, yayıncılık ve lobi – yönetim – mali - sürdürülebilirlik – denetim - proje danışmanlıkları) daha fazla dahil edilmesi gerekiyor.

TURQUALITY MARKALI İHRACAT DÖNÜŞÜM ARACI

Turquality, Türkiye’nin markalı ihracat dönüşümünün en önemli araçlarından biri olmayı sürdürüyor. Ancak bu analiz bize şunu gösteriyor: > İhracatta hızlı koşan firma/marka kriterleri oluşturulması. > İhracatta hızlı koşan firmalara süper lig Turquality (ihracat nobelleri) oluşturulması. > Hizmet sektörleri içinde yeni nesil turizm ihracatının kapsayıcılığının artması.

MARKA ÜLKENİN İTIBARI, KİMLİĞİ VE DEĞERİ

Marka, yalnızca bir ihracat kalemi değil; aynı zamanda Türkiye’nin dünyadaki itibarı, kim liği ve değeridir. Eğer ihracatımızın niteliğini artırmak istiyorsak, markalaşma sürecinde hızla ilerleyen firmalarımızı daha cesurca ve daha yaygın bir şekilde desteklememiz gerektiği ortaya çıkıyor. “Bir sonraki adımını ve planladığını ölçer, ölçtüğünü yönetirsin” anlayışıyla hareket ederek, aslında Türkiye’nin bir kaynak yetersizliği değil, kaynak planlaması sorunu yaşadığını da açıkça görebiliyoruz. Bu nedenle, ihracatçı firmalarımız ile Turquality destek programları arasındaki bu tür eşleş tirmeler ve analizler, bize yalnızca bugünün fotoğrafını sunmakla kalmayacak, aynı za manda geleceğe yönelik stratejik kararların da temelini oluşturuyor. Geliştirdiğimiz YPT – Yüksek Planlama Teşkilatı yaklaşımı ile kaynaklarımızı daha etkin kullanarak, Türkiye’yi dünyada ilk 10 ekonomi arasına taşıma hedefimize kararlı lıkla ilerliyoruz. Bu yolda attığımız her adım, ihracatçı larımızı sadece daha rekabetçi değil, aynı zamanda daha itibarlı markalara dönüştü recek ve işte o zaman, Türkiye markası dün yanın her yerinde daha güvenle anılacak.