İlkbahar aylarında güneşli gün sayısında azalma, sağanak yağışların artışı ve sıcaklıkların düşük olması dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu.

Geçtiğimiz yaz aylarında küresel iklim değişimin bir sonucu olarak buharlaşmanın yüksek olması ve yağışların yaşanmaması nedeniyle Van Gölü’nün suyunda gerileme yaşanmıştı. Ancak bu yıl ilkbahar aylarında güneşli gün sayısının az olması, sağanak yağışların artışı, sıcaklıkların düşük olması ve buharlaşmanın ise az olması Van Gölü ile birlikte havzadaki diğer göllerin su seviyesine katkı sağladı. Suların çekilmesiyle Van Gölü’nün sahilinde ortaya çıkan irili ufaklı kum tepeleri ise seviye artışıyla birlikte tekrar suya gömülmeye başladığı görüldü.

İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğiyle birlikte dünyanın her yerinde ekstrem doğa olayların yaşandığını, bununla birlikte bir bölgede şiddetli kuraklık yaşanırken, başka bir yerde sağanakların yaşanabildiğini belirtti. Van Gölü Havzası’nda güneşli gün sayısının azaldığını ve bu durumla buharlaşmanın da düşük seviyelere indiğini ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Buharlaşmanın az olması göldeki bilançoyu olumlu yönde etkilemiş. Tabii sadece Van Gölü değil, diğer bütün gölleri de olumlu etkilemiştir. Düşen yağışın katkısıyla birlikte göllerdeki su tutma kapasitesi de olumlu şekilde kendini cereyan ediyor. Ancak şöyle bir durum var; havza aslında bu mevsimde seviye maksimumları yaşaması gereken dönemlerini yaşıyor. Yani dağlardaki karların eridiği, yağmurun düştüğü, buharlaşmanın az olduğu bu dönemde göl seviyesinde çok daha fazla bir iyileşme bekliyorken aslında bunu tam olarak göremedik. Ancak bu durum içme ve kullanma suyu açısından iyi bir gelişme olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Hava olaylarına aldanmamak gerekiyor”

Yağışlı havaya aldanılmaması gerektiğini ve önümüzdeki yıllarda bu durumun tersine dönebileceğini dile getiren Alaeddinoğlu, “Bu yıl yaşadığımız yağışlı ve kapalı hava olayları önümüzdeki yıllarda tam tersi şekilde karşımıza çıkabilir. Yani bu kez tamamen yağıştan yoksun ve kurak bir bahara da uyanabiliriz. Dolayısıyla havzada çok daha olumsuz, belki tehlikeli sayabileceğimiz sonuçlarla da karşı karşıya kalabiliriz. Artık bir haftalık, 10 günlük hava tahminlerindeki değişim bile çok çarpıcı. Yani sürekli değişiyor. Bu değişimin sebebi aslında öngörülememezlik” diye konuştu.

“Göl seviyesinde bir iyileşme yaşandı”

Bu yıl bahar aylarında havanın kapalı olması, sıcaklıkların düşük olması ve yağışlı geçen gün sayısının fazla olmasıyla birlikte suların göllerde kaldığını söyleyen Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla göl seviyesinde bir iyileşme yaşandı. Ama bu süreç devam edecek anlama gelmez. Bütün yazın böyle gideceğini bilmiyoruz. Öyle bir şeyle karşılaşabiliriz ki hava sıcaklıkları gerçekten bu kez de çok ekstrem artabilir. Yani hiç beklemediğimiz sıcaklıklarla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla göl seviyesindeki iyileşme bir anda ciddi bir düşüşle karşı karşıya kalabilir.”