Ziyarete ilişkin değerlendirmelerini sosyal medya hesabından paylaşan Özer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in selamlarını da Bahçeli’ye ilettiğini belirtti. Görüşmenin, Türkiye’nin uzun süredir biriken sorunlarının aşılmasına yönelik samimi bir diyalog zemini sunduğunu vurguladı.

Özer, açıklamasında barış sürecine katkı sağlayabilecek başlıklar üzerinde kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdiklerini ifade ederek; kimsenin dışlanmadığı, toplumsal uzlaşmayı güçlendiren bir yaklaşımın önemine dikkat çekti. Yargıya olan güvenin yeniden tesis edilmesinin sürecin “kilit noktası” olduğunu belirten Özer, tutuksuz yargılama, kayyım uygulamalarının sona ermesi ile Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmasının demokratik iklime katkı sağlayacağını dile getirdi.

Image

Erdoğan’dan Aşkabat’ta Gazze Çağrısı: “Uluslararası toplum, Filistin halkına borcunu ödemelidir”
Erdoğan’dan Aşkabat’ta Gazze Çağrısı: “Uluslararası toplum, Filistin halkına borcunu ödemelidir”
İçeriği Görüntüle

“Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi ve güven artırıcı adımların atılması gerekiyor” diyen Özer, mevcut fırsatın yalnızca Türkiye’nin iç barışı için değil, bölgesel barış açısından da önemli olduğunun altını çizdi. Özer, “Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bu fırsat hiçbir koşulda heba edilmemelidir” ifadelerini kullandı.

Ziyaret sonunda MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye ev sahipliği için teşekkür eden Özer, “Köklere Yolculuk” ve “İnsanlık Nereye Gidiyor” adlı kitaplarını hediye etti. Görüşmeden paylaşılan fotoğraflar, siyasi kulislerde temasın yankı bulmasına neden oldu.

Özer'in açıklamasının tamamı şöyle: MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettim ve Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in selamlarını ilettim. Einstein “Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz” der. Yıllar içinde ön yargı, ezberler ve korkularla beslenen süreç ancak samimi, kararlı ve özverili bir tutumla aşılabilir. Bu anlamda Sn Bahçeliye barış sürecine özverili ve samimi katkıları için teşekkürlerimi sundum. Daha bir çok zorluğun üstesinden gelmek ve umutları boşa çıkarmamak için herkese ve her kesime büyük görevler düşüyor. Bizlerin de bu tarihi süreçte üzerimize düşeni yapacağımızı belirttim. Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim. Yargıya olan güvenin artırılmasının işin miheng noktası olduğu, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğu, güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğuna değindim. Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım. Zira günümüzde yargıya olan güvenin azalması ülkemiz demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiği aşikardır. Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir koşulda heba edilmemelidir. Zira bu fırsat sadece Türkiye’nin iç barışı için değil aynı zamanda bölge barışı içinde büyük bir öneme sahiptir. Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli, eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemelidir. Kadirşinas ve nazik ağırlamaları için Sn. Bahçeli’ye teşekkür ediyorum.