Anlaşma, geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesinin ardından Londra'da yapılan görüşmelerde şekillendi.
ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Londra’daki görüşmelere dair yaptığı açıklamada, “Verimli ve yapıcı bir diyalog yürüttük. Özellikle nadir toprak elementleri konusundaki tıkanıklıkların aşılması adına büyük bir adım attık. Eğer bu anlaşma onaylanırsa, Başkan Trump’ın belirttiği üzere ABD’nin uyguladığı bazı önlemler de aşamalı olarak kaldırılacaktır” dedi.
Lutnick, anlaşma çerçevesinin detaylarının her iki ülkenin liderlerine sunulacağını belirtti: “Taraflar olarak, Cenevre’de varılan mutabakatı ve son telefon görüşmesinde alınan kararları pratiğe dökecek bir yol haritası üzerinde anlaştık. Bu çerçevenin hem Başkan Trump’a hem de Başkan Xi’ye sunulmasının ardından, liderlerin onayıyla uygulamaya geçmeyi planlıyoruz.”
Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Li Chenggang da müzakerelere ilişkin yaptığı açıklamada, görüşmelerin profesyonel, akılcı ve açık bir atmosferde gerçekleştiğini söyledi. “Taraflar, iki liderin telefon görüşmesinde vardığı fikir birliği doğrultusunda ilerleyen kapsamlı bir çerçeve üzerinde uzlaştı. Bu süreç, iki büyük ekonominin karşılıklı çıkarlarını dengeleyecek şekilde kurgulandı” diye konuştu.
Nadir Toprak Elementleri Anlaşmanın Merkezinde
Ticaret savaşının en kritik başlıklarından biri olan nadir toprak elementleri, özellikle ABD için stratejik öneme sahip. Elektronik, savunma sanayi ve enerji teknolojilerinde kullanılan bu elementlerin büyük kısmı Çin tarafından üretiliyor. Çin’in ihracat kısıtlamaları getirmesi, ABD’li şirketler ve tedarik zincirleri üzerinde baskı yaratmıştı.
2 Nisan’da Başkan Trump’ın duyurduğu karşılıklı gümrük vergileriyle tırmanan ticaret gerilimi, Çin’in ABD teknolojisine yönelik yaptırımlarına karşılık nadir toprak elementleri ihracatını sınırlandırmasıyla yeni bir boyut kazanmıştı. Washington yönetimi, bu kısıtlamaların kaldırılmaması halinde müzakerelerin ilerlemesinin mümkün olmadığını savunuyordu.
Gelinen noktada, tarafların üzerinde uzlaştığı çerçevenin hem ikili ticaretteki tansiyonu düşürmesi hem de küresel arz zincirlerinde yaşanan belirsizlikleri azaltması bekleniyor. Liderlerin onay vermesi halinde, önümüzdeki haftalarda daha somut adımların atılması gündemde.