Yöneticilik kişilere görünenden fazla sorumluluk yükleyen bir meslek. Çalışanlara yönelik olarak, işe doğru personeli almak, maaşları ödemek, çalışanın yasal haklarını vermek vs. Bunlar tamam da. Daha başka nasıl etkiliyorsunuz?

Mesela mı?

- Ufkunu açmak,

- Yeni fırsatlar vermek,

- Mesleki olarak kendini geliştirmesini sağlamak, 

- Maddi ve manevi olarak desteklemek,

- Doğru iletişim kurarak motivasyonunu yüksek tutmak

- Sorumluluklar vermek

- Eşit davranmak,

- Güven vermek…

Liste uzayabilir.  Çalışanlar özellikle çalışma hayatlarının başında bir işe girmiş olmak, hayatını sürdürebilmek için kendilerini, gelişimlerini pek düşünmeyebilirler veya kendilerini geliştirmek isterler ama o günkü yönetim/yönetici bunu uygun bulmaz.

Bir zaman sonra geriye baktıklarında eğer çalıştıkları kurumda gelişemediklerini, yerlerinde saydıklarını düşünüyorlarsa bu durumda yöneticinin payı nedir?

YÖNETİCİ HER ŞEYİ YÖNETİR

Yöneticiler sadece işletmenin karından, makinalarından, hizmetinden değil, insan kaynağının da gelişiminden sorumlular.

Kurumsallaşmış işletmeler insan kaynağını bu anlamda geliştirip hem birlikte uzun yıllar çalışıp hem de kurum ve ekonomiye artı değer katabiliyorlar.

Fakat kurumların büyük çoğunluğunun KOBİ ve bunların da büyük oranının aile şirketi olduğunu düşünürseniz insan kaynağını geliştirme ne durumda dersiniz?

ENGEL OLMAK VEYA YOL AÇMAK

Aile şirketleri genellikle aile bireylerini geliştirip onlara yatırım yapıyorlar: Çalışanlara pek sıra gelmiyor. Ancak son dönemde kurumsallaşmış aile şirketleri bu konunun üzerinde durabiliyor. Elbette kurumlar personel yetişince bırakıp gitmemesi konusunda güvenmek istiyor.

Hizmet sektörü bu konuda daha vahim durumda. Turizm gibi çalışan sirkülasyonunun çok olduğu bir alanda yönetici “çalışana yatırım yaparsam kaçar bana faydası olmaz, rakibe eleman yetiştiremem” diyor. Diğer alanlar da çok farklı değil.

Kamuda yönetici yetkilerini objektif ve insan odaklı kullanmıyorsa burada da sıkıntı var. Personelinin gelişimini kendi eliyle durdurabiliyor, yavaşlatabiliyor, mobbing uyguladığının çoğu zaman farkına bile varmıyor. Yöneticiliğin ego keyfini sürüyor.

Yöneticiler birlikte çalıştıkları her unvan ve görevdeki kişilerin hayatını kararları ile olumlu veya olumsuz etkiliyorlar. Sonuçta bu karar dönüp dolaşıp insan kaynağı verimliliğine ve ülke ekonomisine dayanıyor.

Ya insanlar çalışmaktan mutsuz, kendine güvensiz, gelecek kaygısı içinde ve motivasyonsuz ya da tam tersi. 

İşte bu yüzden herkes için hayatta eş, iş, arkadaş önemli.

Siz bir yönetici olarak aldığınız kararlarla personeli geliştiren, önünü açan, motive eden, dolayısıyla memlekete faydalı olan birimisiniz,  ya da tam tersi mi? Vicdanınız ne durumda?

Çalışanda iş hayatı, sistem, yönetim, yönetici konusunda nasıl duygular uyandırıyor, bırakıyorsunuz? Bu gün yüksek oranda çalışan memnuniyetsizliği neden kaynaklanıyor, sebeplerden biri bu.

Sözün özü; Çalışanın hayatında neredesiniz, çalışanlarınızın/insanın hayatını/kariyerini sonuç olarak memleketi bu konuda nasıl etkiliyorsunuz?